6. Mezar Kazıcıları


O günlerde amcam çok ilginç bir rüya görmüştü. Bunu yengem çok sonraları, hatta amcamın ölümünden sonra anlatmıştı. Tam olarak hangi gün olduğunu bilmiyorum ama tüneli yeni buldukları zamanlara denk geldiğini doğrulayabildim. Hasan amca bunu İsmail'e de anlatmıştı. İsmail buna hiçbir yorum yapmamıştı. Ama bunu düşündüğü belli olmuştu. Rüya şöyleydi: Daha gün doğmamışken oldukça karanlıkta, İsmail ile beraber sessiz sedasız köyün mezarlığına gitmişler. İkisinin sırtında kazma ve kürekleri varmış. İkisi de başları yere eğik, hiç konuşmadan varmışlar mezarlığa. Ve kazmaya başlamışlar. Kazmışlar. Çok derinlere kadar kazmışlar. Ama ikisi hala ancak bellerine kadar gömülmüşler. Etraf çok karanlıkmış ama birbirlerini çok net seçebiliyorlarmış. Hiç konuşmadan kazmaya devam etmişler. Sonunda sanki kazma bir şeylere çarpmış gibi ikisi de durmuş. Amcam mezara bakınca hayretler içerisinde kalmış. Mezar çok derinmiş ama hala bellerine kadar içindelermiş. Amcam mezarın içine bakınca içinde İsmail'i, koyunları, kuşları, İsmail diye anlandırdığı tüm masum yaratıkları ve uyandıktan sonra da hatırlayamadığı daha birçok şey görmüş. Bu onu dehşete düşürmüş. Korkuyla İsmail'e bakmış. İsmail her zamanki durgun haliyle ona bakıyormuş. Göz göze geldiklerinde İsmail ona: 

— İsmailleri gördün. Artık bunu sen de biliyorsun, demiş.

Amcam rüyasında da çok korkmuş. İsmail'e:

— İsmail'im senin mezarında ne var, diye sormuş.

İsmail ise sadece gülümsemiş. Rüya burada bitmiş.

Amcam öyle bir korkmuş ki anında uyanmış. Günlerce bu rüyanın etkisinde kalmış ama bir anlam verememiş. Yengem, gördüğün, yaşadığın şeylerin etkisinde kaldığın çok belli dese de onun yüreği bir türlü rahatlamamış. Günler sonra bu etki kendi kendine kaybolmuş. 

İtiraf etmeliyim ki bu rüya beni de etkiledi. Birçok yorum yapıldı buna dair. Ben rüyanın ve devamında yaşananların yorumunu okuyucaya bırakmayı tercih ediyorum.