Özlemim,

Gözlerimin çukurunda bir buluttu.

Her seferinde yasa boğulan,

Hayallerimi kuruttu.

Ve elveda!

Son mısralar bu elimde tuttuğum.

Dönmeyeceğim bir daha ve çoktan seni unuttum.

Bilmiyorum!

Nasıl geçer bu içimdeki kuruntu.

Kime açsam derdimi,

Dertlerimle boğuldu.

Ve aslen baygın bir çocuktum.

Belli etmemek için güldüm.

Konuşmadım ve sustum.

Kendime yenik düştüm.

Geçer dedim ve suskunluğum,

İçimde bir şeyleri soğuttu.


Sözlerim,

İstemeden çektiğim tetiğin kurşunu.

Dilime akan zehirli bir ok bu.

Bana reva görülen yazgı.

Acı veren bir sorgu.

Başkaldırdığımda,

Sözlerimin sonu,

Soru işaretiyle doldu.

?


Düşüncelerim gafletimde boğuldu.

Lakayt bir hal aldı ruhum.

Bilmem neydi ki sorunum?

Uzadıkça uzadı sorgum.

Bitsin istemedim ve beklemedim hiçbir şey,

Buna rağmen yoruldum.


Hayat bu işte, biraz yorucu.

Acı tatlı karışımı bir bileşim.

Yorgunlar anlar ancak.

Konuşmak için gerekmez iletişim.

Son dua,

Zor karar.

Hadi oynayalım son defa.

Köşe bucak saklanalım.

Saysın biri;

Önüm, arkam; sağım, solum sobe:

Saklanmayan ebe!