Yok üzgün değilim,

Bu benim normal halim.

Tuhaflıklarıma bakma, oldukça düz biriyim.

Kendini karmaşık zannedenlerdenim,

Ama pek hisli değilim.

Yalnızca deliyim sanırım.

Beni överler,

Ben de beni sevdiklerini sanırım.

Güz vakti yüzüme gülenler,

Benim için bir şey ifade etmez.

Çoğu kez,

Yağmurla birlikte ağlarım.

Belki de bir şaklabanım.

Gülmeniz için ağlayan,

Ağlamak için bahane arayan.

Bazen susar kalırım ama,

Suskunluğum asaletimden falan değildir.

Konuşamıyorsam,

Bu boğazıma düğümlenen kelimelerdendir.

Anlatmasını bilmediğim safi sevgimdendir.

Belki de,

Anca susmayı becerebildiğimdendir.

Kim bilir?

Yanlış anlaşılmasın,

Sorumluluktan kaçmak değil derdim.

Biraz sevilmek, çokça anlaşılmaktır;

Dileğim.

Ben sadece,

Kendim için kurduğum cümlelerin;

Bu zamana kadar hiçbir faydasını görmedim.

Kendi çapında bir ahmağım işte,

Çok da kale alınacak biri değilim.

Ama yaptığım bir ahmaklıkla,

Seni gülümsetebilirim.

Derdine derman olurum,

Ya da bir yenisini eklerim.

Seni bugün göklere çıkarır,

Öbür gün yererim.

Kusura bakma, biraz kafanı şişirdim.

Aslında ben de bilmiyorum, neyin nesiyim?

Bu tuhaf şeyleri yazan ben miyim?

Ne yapıyorum,

Nereye gidiyorum, nereden geldim?

Sanırım ben,

Tuğlalarını kendi ellerimle dizdiğim,

Karanlık bir dehlizde gizliyim.

Oraya kendim girdim,

Ve sonsuza dek kilitlendim.