bir kadın şehri terk ediyor hep aynı noktadan

hiç gitmediği yerlerde vakit geçiriyor adam,

ardındakiler.

hiç kimse gibi,

bazen, herkes gibi.

ben o herkesin yalancısıyım.


sigaranın içe çekilmiş bütünlüğüdür gitmek,

derin bir nefes, en büyük yalnızlıktır.


hep aynı yerden öksürüyor adam,

sonra içine çekiliyor,

garip.

garip güzel bir kelime,

tıpkı tedirginlik gibi.


manzaraları çoğaltıyor kadın,

sonra yollar uzuyor.

saçları uzuyor,

manzaraya karşı soluklanıyor hiç kimseler

aklında evden kaçışı barındırıyor sadece çocuklar.

yollar ikiye ayrılmayı seviyor,

ayırmayı.

özlemek, vakit kaybı.


sökülsün tamamen kökleri içimizden, diyor kadın

titrek bir tedirginlik yaşayalım, diyor adam

tedirginlik, güzel bir kelime.


mutsuzluğundan ölecek insan en fazla.

bütün şiirler yoğun bakımda yazılmış gibi

gökyüzüne şükür.



kahrolsun bütün şarkılar, diyor kadın,

hep aynı şeyleri tekrarlıyor fotoğraflarından adam,

ağlamak sıkıcı

kemikleri kırılacak gibi oluyor çocuğun,

sonra ağırlığını ona veriyor kadın

acı birden bire katlanıyor.

yapma, diyor adam...

acı yerinden kalkmıyor ne de olsa.


ortası yok,

olsaydı, ortada buluşur birer demli çay içerdik.

şarkı çoktan bitmiş.

ama yollar uzun.

zaman üşüyor hala o şehirlerde.

mevsimlere bağlı kalmadan.


23 ekim 2012.