bilincimin beni geceye gömme şeklidir

gırtlağımda biriken zehrin hırıltısı

ve şehrin sessiz gürültüsüne kapalı

kulaklarımda bambaşka bir sessizliğin sanrısı

toprak atmaktadır kumdan mezarıma

tanrım eğri bir yatakta yatmaktadır


nedeni odada tüttürülen tekel tütünleri

sanılan nefes darlığının sorumlusu belki de

yalnızlıktır en basitininden

ya da umulan ve olduğundan çok daha

uzak sanılan o bambaşka sessizliğin arzusu

veya henüz olmamış olguların korkusu

belki de hiçbiri

belki de hepsi ve daha fazlası


belki bu gece bunlarla başa çıkmanın yolu

kalan son dedem de ölmek üzereyken

dokunmatik klavyeden

edilgen cümlelerle yazılan bir şiirdir

veya bu gece böyle olduğu gibidir

ve çözüm yalnızca pozitif bilimdir

ya da hesabınıza para geldi bildirimi

belki de hepsi veya hiçbiridir ve dedem

bir an önce ölmelidir


bedenimin sabahı bana küstürme yöntemidir

gırtlağımda biriken zehrin hırıltısı

ve bu insanların çok duyumlu gürültüsüne

alışmamayı seçen duyularımda

hiçliğin sanrılarına karşı yokluk sanrısı

sanılan gerçeklerin mutlakiyetinin algısı...

herhalde onlar da toprak atmaktadır

spesifik olarak arap yarımadası

çöllerinin kumundan mezarıma

tanrım kendine yeni endişeler yaratmaktadır


tanrımın en korktuğu şeydir boy aynası

fakat karşısına geçmelidir artık

biraz da umut yaratmalıdır mesela

bazı şeyleri daha şey şey yapmalıdır

bazı şeylere bir şeyler şey etmelidir

onun aracılığıyla terk etmelidir onu

bilincinin gece gibi çöken yanılgısı

kendinden daha etken cümlelerle bahsetmeli

ve daha fazla hissetmelidir


tanrım kimseden bir tanrılık beklememelidir

tanrı yerine koymamalıdır kendinden

başka kimseyi başka formu başka tanrıyı

hatta başka tanrıya yol açmamalıdır

hatta hiç olmamalıdır bir tanrı algısı

ve şunu iyi bilmelidir ki herkes

kendi kâinatının tanrısı


bilincimin pek umrunda değil sanki

gırtlağımda biriken zehrin hırıltısı

ve açtığı kumdan mezara

devam etmektedir toprak atmaya

bilincim, ben, tanrım, tanrı.




ocak 2022, izmit