Atatürk'ün en büyük hayallerinden birisi tam demokrasiyi oturtmaktı, bunun yolu da başta muhalefet parti olmak üzere diğer partilerin açılmasıydı. Çünkü Atatürk zamanında sadece kendi kurmuş olduğu Cumhuriyet Halk Fırkası vardı. Kurtuluş Savaşı esnasında bile Millet Meclisi'nde ona muhalefet olan insanlar vardı ama kurduğu cumhuriyette yoktu, bu onun için çok rahatsız ediciydi. Çok geçmeden Doğu Cephesi kahramanı Kazım Karabekir ilk muhalefet partisini muhafazakar bir ideoloji ile kurdu ancak suikast girişimi yüzünden bu parti kapatıldı. Ondan sonra da açılan diğer partiler oldu ama hepsi aynı kaderi paylaştı. 


Atatürk'ün vefatından sonra ise onun emeli gerçek olmaya başladı, ancak bu sefer de siyasi isimler şeref, namus, ideolojilerini bir kenara bırakmaya başladı. Bu geçmişten bu yana Türk siyasetine yapışmış bir kenedir ve bugünler en güzel örnekleridir. İktidarın olayı çok belli bariz; Dolar 20, Euro'yu takip etmeyi bıraktım, depremde hiçbir şey yapılmadı, hudutlar korunmadı, liyakatsizlik tavan, bir anda kaybolmuş 128 milyar Dolar, siyasal İslam... Anlatmaya devam edersem emin olun bi' on beş sayfa daha yazarım rezilliklerini.


Benim derdim iktidarla değil, muhalefetle. Evet karşımızda gerçekten kontrolden çıkmış, güç tarafından yozlaşmış bir iktidar var ama muhalefetimiz de pek masum değil sanki. Gerçekten iyi bir muhalefete sahip olsaydık, aynı şahıslar 21 senedir bu memleketin başında olabilir miydi? Neden bu kadar önemli bir seçimde bu denli önemli stratejik hatalar yapıldı? Ben seçimi kazanacağımızdan adım kadar emindim çünkü Fevzi Paşa'nın Sakarya Meydan Muharebesi'nde dediği düşünce içerisindeydim: ''Bize yağmur yağıyorsa onlara da (Yunanlara) güneş açmıyor ya.'' Bizim inatçı direnişimiz çok önemli tepeleri kaybetmiş olsak bile zaferi getirdi, Yunan lojistikten kırıldı. Sonrasını zaten biliyoruz, destansı bir hücum. Aynı şeyin birebir burada da tekerrür edeceği kanaatindeydim ama yanıldığım bir şey varsa bizim başımızdakilerin Mustafa Kemal Paşa kadar onurlu insanlar olmadığı gerçeğiydi. 


Sakarya Savaşı kaybedilseydi Mustafa Kemal idam edilecekti, bu meclis tarafından alınmış bir karardı. Bizlerde ise senelerdir istifaya dair hiçbir şey olmadı. Ne Dolar'ı 10 TL'lere çıkartan ''ekonomi'' bakanları, ne hayatı boyunca bir tek güvenlik makalesi okumamış içişleri bakanı, ne de senelerdir seçim kaybeden muhalefet başkanı. Hadi diğerlerini biliyoruz, siz değil miydiniz ''Bizler şerefli vatandaşlarız'' diyen? O laf ettiğiniz Yunanların ulaştırma bakanı ise tren kazası olduktan hemen sonra istifa etti ama? Birinci tur öncesi milliyetçiliğe dair aman aman hiçbir şey yoktu, ikinci tura kalınca neden bir anda ülkü ocakları başkanı kesildin? Senin bu profili daha en başında çizmen gerekmiyor muydu? Neden kurduğun masada partilerinin oy toplamı %0,5'i görmeyecek şu anki iktidarın eski adamlarıyla oturdun? Neden Atatürk'ün partisinde hala daha pislik, rezil insanlar var? Her şeyi bir kenara bırakın, be adam karşında depremde yıkılmış, COVID'den kırılmış, ekonomide batmış, insanlıkta sınıfta kalmış bir iktidar var. Güçlü bir aday bu durumda yerle bir edebilecek düzeyde, neden kendini aday gösterip bir koltuk uğruna memleketi beş sene daha ölüme terk ettin? Evet sorun gerçekten sende değildi, ama muhafazakarlar seni deccal ile eşdeğer görüyor, neden halka kulak vermedin? Hayatı boyunca sana oy vermeyecek insanları bir bir ikna ettim, ikna edemediğimi zorla sana oy vermesini sağladım. Tek gayem Cumhuriyet'i korumaktı. Ne diye bu memleketin gerçek sahiplerinin kalbine Atatürk'ün partisinin başkanı olduğun halde bir de sen hançer sapladın? Şimdi bir de üstüne hiç utanmadan ''Mücadeleye devam ediyoruz'' diyip 2028'e göz kırpıyorsunuz. Bu memleketi seven hiçbir gencin, hiçbir vatanseverin 2028'i bekleyecek ne sabrı kaldı, ne de arzusu.


Evet çalmadın çırpmadın, evet mevcut iktidardaki herkesten bin kat daha iyisin ama yeter artık. Siz 75'inizdesiniz ama biz 18'lerimizdeyiz, bu ülke beş sene daha kötü giderse size koymaz ama bu gençliğe misliyle koyacak. Hiç kusura bakmayın, eğer birazcık onur namına bir şey taşıyorsanız o koltuktan vazgeçer, kendi partinizi arındırır ve istifanızı verirsiniz. Halk sizi tekrar isterse işte o zaman buyrun, tekrar gelin ama seni açık açık aday olmamanı istediğim halde sonuna kadar desteklediğim halde ben bile istemiyorum. Savaş kaybedilseydi Mustafa Kemal gibi bir adam kendi isteği ile idama gidecekti, onun yanında bu iktidara yenilmiş senin bir önemin yok.


En kötüsü bir bedel ödeyecek olan varsa siyasiler değil, bu memleketin gerçek sahipleri olan bizleriz. Çünkü onlar kim bilir kaç bin TL maaş alırken bizler hala torpillerle dolu aptal sınavlara çalışacak, bir yemek için 10 saat çalışacak, bir ev almak için saçlarımızı ağartacak, bırakın kahveyi, bir ekmeği alırken bile para sayacağız. Fotoğrafını koyduğum kızı hepiniz biliyorsunuz, bilmeyenler için 15 Mayıs sabahı seçime dair umudunu yetirdiği için Marmaray'da intihar eden bir kızcağız. Ölmeden evvel bir intihar notu bıraktı, notunu iyi hatırlayın sayfanın sonuna doğru ağlamaktan yazısı okunmaz, son derece düzensiz hal almaya başlıyordu. Sevgili siyasiler, sizin eseriniz bu. İster gurur duyun ister oturun ağlayın.