Sen sandığım şey; 

Belki benim yüreğimdi”

Umutlarımın ötesinde hayallerimden büyük bir beklenti

Ne zaman,

Nerede,

Niçin olduğunu bilmediğim bir beklentideyim

dumanını savuran bir kara tren gibi gelecek sanki

Bayram sabahlarını yaşayan çocukların,

Ya da komşu bahçeden kiraz çalan afacanlarınki gibi

Yüreğimin kıpırtısı…

Yeni alınmış elbiselerimi giyeceğim sanki az sonra

Ya da köşe başında yerken çaldığım kirazları

Annem gelecek.

Elektrikli sandalyeye oturtulmuş idamlının umutsuzluğu

Bekli de en sevdiği oyuncağı ile

Yaramazlığı yüzünden oynayamayan çocuğun hüznü

İçimi burkan bu sensiz acı.

Bulutların derinliğine dalıyorum beklentisiz 

Serzenişleri yaşadığım günlerimi

Anılarımın arasına koymuyorum

Hayatımın tüm olmayışlarını atıyorum uçurumdan

Ve tüm yanlışlarımı siliyorum

Geçmiş adını verdiğim en güzel yazımdan

Seni yazıyorum ilk olarak 

Sonra gitmeni; 

Ansız,

Bensiz

Ve bir o kadar tarifsiz

Daha çok uzun yolum

Çok kişi gidecek hayatımdan ama 

Acaba kaç giden gittiğinde fark edilecek?