Ay, mağrur
Bir tandır ateşi bakışları,
Bastığı kül
Yüksek tonlama rüzgar
Kuş seslerine karışarak iniyor kır bahçelerine
Gecenin kederinde yine yalnız kelebekler.
Hiç kısa değil misafirlikleri,
Tek tadımlık ömrü hayatın.
Bir bak bana, bir bak. Ey Dünya!
Nasıl da yürüyorum yeryüzünde,
Nasıl da soluyorum içimdekini
Kıskanıyorum bülbülleri, ne kadar da güzel seviyorlar; küs olduğum güller yüzüme bakmıyorlar.
Dört bir nalda yaşıyor dağılmış duygularım.
Hangi çiçeği sevdim?
Pörsük bedenleriyle yüzüme bakıyorlar.
Duyun beni!
Toprağa gizledim
Her ekin hasadında gönüllerle buluşacak.
Bulutlara döktüm
Her yağmur yağdığında içinize işleyecek.
Ağaçlara anlattım
Her yaprak döküşünde kırmızıya boyanacak,
Güneşe serptim umudu
Işık olacak Svalbard'a.