Kariyer ya da şöhret istemiyorum, sadece hayatlarını “normal” geçiren insanlar gibi yaşamak istiyorum. Ama etrafımdaki insanların standartlarıyla benim bildiğim ve bir süre deneyimlediğim “standartlar” arasında uçurumlar var ve bütün bu isteklerime rağmen uçurumun dibinden kayalara tırmanmaya devam ediyorum. Belki bir yol vardır ya da yeterince tırmanırsam yukarıdan birileri sesimi duyar ya da yolda en azından birilerine rastlar ve ulaşamasak da aynı yolda olduğumuzu bilirim. Belki söyleyecek sözleri vardır bana karşılaştığım insanların, bakış açımı değişterecek görüşleri... Duymak istediğim sadece şu cümlelerdir:


“Ben buraya kadar geldim ve yıllardır bekliyorum ama artık çok da önemli değil çünkü buradan her gün doğarken ve batarken gördüğüm manzara, hissettiğim huzur ve en azından buraya kadar gelebilmiş olmak, belki de başarı budur. Kimse görmese de bilmese de belki de arkadan gelenlere bir şeyleri anlatmaktır görevim ve benim görevim bitti. Görüşürüz evlat, sıra sende


Biraz daha tepelere

Ve arkadan geleceklere


Elveda.” deyip kendini aşağı bırakması... Geldiği yere, kurtulmaya çalıştığı yere…


Belki de buydu hayat. Hepsi bu.

Mücadele edecek bir şey bulmak…

Bazen kurtulmaya,

Bazen başarmaya çalışmak…

Ama sonuç değildi hiçbir zaman,

Sadece çabalamak,

Hepsi bu.