Ölümü aydınlık görüyorum

Gecelerim puslu,  önümü göremesem de yürüyorum

Sahtelik dolu aydınlıkta gözüm olmadı

Önünü aydınlık görenlerden olmadım hiç!

Manzaram griydi en iyi ihtimalle.

Bazen…

Siyaha bürünürdü gündüzüm

Hasrettim  beyazın aydınlığına,

Özlemekten yoruldum!


Yarına kızgındım, bugün ne getirir bilmeden

Yok ettiğim geleceğim  içimde yara kaldı!

Öfkeliyim ve derdim kendimle!

Karamsarlığım tercih değildi

Bir yaşanmışlıklarım

Bir de adanmışlıklarım karartmıştı gözlerimi!

Kaygılı bakışlarım..

Mücadele ettim kendimle

Onca yıl nasıl geçti anlamadım.

Kabullenmekten başka yol bırakmadı zaman!

Anladım! Yıllar acımıyor, acıtıyordu yalnızca!


Kabullenmek  zayıflık mıdır?

Asla!

Sindiremiyorum yaşamı, üzüntü ve gözyaşını..

Sürekli değişen ruh halimi sevemiyorum!

Olur olmaz sızlayan vicdanım?

Onu asla affetmiyorum!

Kabullenmek kötü müdür yani?

Mücadeleden, kendimle savaşmaktan yoruldum!

Zamanı tutamazken, zamansız kavgalarım mıydı iyi olan?


İntiharı cebinde gezen benim

Eleştirmek çok kolay değil mi?

Düşüncesizce kelimeleri savuruşlarınız

Bilinçsiz davranışlarınız..

İçi boş süslü cümleleriniz ve yalandan sevmeleriniz var!

İnsanlıktan uzak bencillikleriniz..


Aldırmıyorum kimseye…

Odamın dört köşe duvarları

Olanlar yetmezmiş gibi..

Onlarda geliyor üzerime!

Kendimle savaşımın son çeyreğinden yazıyorum.

Tükettim var olan gücümü!

Kimseye zararım dokunmadı diye mi düşüyorum yoksa?

Ben tükendim…


İyiliğin arka sokağından yazıyorum..

Rüyalarım çıkmaz sokağa vuran dolunay

Tozlu sokak lambasının, sönük kalan ışığıyım bu gece

Gözüm yok ki fazlasında..

Çabam sönmemek için ve tek derdim huzur

Sizin derdiniz ne benimle?

Durduramadım!

İçimde çığ gibi büyüdü huzursuzluğum!

Yakalandım!

Kaçmak gelmedi aklıma, henüz  çocuktum..

Bir parça huzur bulduğum her limanda savruldum!

Çok savunmasızdım..


İşlediniz içime nefreti!

Öfkem büyüdükçe agresiflikle suçlandım

Suçlandığım her gün, yenildim öfkeme!

Döngü devam ettikçe, kapandım içime

Bana, ne’ zaman’ acıdı ne de içinizden bir insan!

Geldiniz üzerime hep birlikte

Yarattığınız ben, buyum işte..


Tutamadığım zamandan, bir umut bekliyorum..

Cevaplar biriktiriyorum kendime!

Bekliyorum kalan zamanı, ufacık bir ümitle

Yardımlarınızı görmemek mümkün mü?

Açtığınız yaraların izleri sızlar yüreğimde!

Hayatın koyu tarafındayım!

Cevaplar arıyorum zifirime!

Zihnim dolu düşünüyorum..

Yüreğim kabuk bağladı, kanıyorum içime

Gözyaşım değil dökülen

Eski bir yara izi, derin ve koyu kırmızı

Derdime dermanım kalmadı


Kar beyazı düşlerimde, bembeyazdır şimdi ölüm!

İşim yok sizinle!

İşim yok, önü aydınlatılan, zihniyeti kararmış kimseyle!

Karanlıkta büyüdüm ben,  geçmişim gözümün önünde…

Geleceğim zaten hayaldi

Gerçeklerle yüzleşeceğim bu gece…

Şubat 23, 2024