İçimdeki yorgunluğun bilhassa sebebiyim.
Üryan serzenişlerimle tıpkı bir avareyim.
Kimleyim? Kimdeyim? Ben kimim?
Kendimden de öte, ben neyim?
Kendime kendimi sormaktan ziyade miyim?
Kaldım öylece, gecenin bire çeyreğinde.
Divane hülyalara dalarım, gezerim.
Ben bir Ney'im, Ney'in de narin sesiyim.
Garbe çalar şimdi sonsuzluk nefesim.
Kendimi dinlemekten halliceyim.
Vah ki ne bedbaht bir hâldeyim.
Tam zirvesinde bir notanın kısılır sesim.
Kara dağlardan gelen bir şelaleyim.
Çarpa çarpa kara taşına dellenirim.
Silkelerim yatağımdan kendimi,
Ben doğanın, ormanın en nadide abidesiyim.
Bağ, bahçeyim. Üzümlerin ta kendiyim.
Öyleyse neyleyim ki ben kimim?
Gökte parlasam güneş gibi kim neylesin?
Sormam bu vakitten beridir ben neyim.
Yahut kimleyim, kimdeyim.
Hayatın ötesinde hiçliğin kalbindeyim.
Düşlerin bekçisiyim efendi, düşlerin.
Kim ki düşlese bir şeyleri, ben o düşleyim.
Utanmaz bir bilgiç değil,
Utangaç bir çocuğun mahzun gözleriyim.
Yorulmadan, sıkılmadan, usanmadan,
Birilerinin bir şeyleri düşlemesini beklerim.
Tevazu gösterip de birinin,
Bedevi zihninde yeşermeyi beklerim.
Ben tohumuyum umudun, kalan son neferiyim.
Bir vakit leylak, bir nar çiçeğiyim.
Yolum uzun beyim, bırak da ben gideyim.
Bekler beni o mahzun düşlerim.
Çıktım yollarına bir kere, dönülmez bu araftan geriye.
Sen kimsin? Kim neylesin beni, ben neredeyim?
Öyle ya kimsesizim. Kimsem kimim...