Ben geçtim şimdi buradan gördün mü? Yalnız, üstünde modern bir palto, ayağında deri çizmeler ve kolunda bez çanta olan bir kadın. Görmüşsündür ya, iyi düşün hatırlarsın. Telaşlı telaşlı yürüyordum hani, sonra bir anda durdum ve etrafıma bakıp adımlarımı yavaşlattım. Belki seninle de göz göze gelmişizdir o esnada. Gözlerimden tanımanı beklemiyorum tabi ki canım, hani hatırla diye. Hatırladın mı, yavaş yavaş yürürken de ayağım ayağıma dolaşıyordu, özgüvenim düşükmüş gibi eğik yürüyordum. O sırada yanımdan bir kız geçmişti kocaman gülümsemesiyle. Ben o gidene o kadar bakmıştım imrenerek. Sonra belki sen de fark etmişsindir, ondan güç alıp bir dik yürümeye başladım. Ah, ne kadar dalgınım, bu sefer de yol boyunca sıralı ışıklı tabelalar dikkatimi çekmişti. Onlara bakarken önümdeki direği görmeyip toslamıştım ulu orta. Belki sen de gülmüşsündür orada bana. Gülmüş müydün, hatırladın mı? Hatırlarsan söyle. Kafamı tutarak yoluma devam ederken anladım ben beni değiştiremem işte diye, ben kim ışıltılı tabelalara bakmak kim… Fena mıydı yerdeki çakıl taşları... Hala hatırlamadın değil mi, neyse zaten ben de hatırlamıyorum kafamı vurduktan sonrasını. Sahi sen gerçekten orada mıydın, ne oldu sonra bana? Hatırlarsan söyle...