Ben hep seni aradım.
Yerde, gökte, rüyalarımda, avuçlarımda, gözyaşlarımda.
Başım ne zaman sıkışsa sana koştum. Kendimi bildim bileli hem annem hem babam oldun.
Ben senin yaramaz, sevgi dolu, günahkar çocuğundum.
Bana bazen sarıldın bazen de kovdun. Bazen çok sevdin bazen nefret ettin.
Arada bir öptün, biraz da sövdün.
Dizinde uyuttun, ninni diye uykularıma yaren oldun.
İlk kez kanat çırpan bir kuşun ailesi gibi uzaktan izledin beni.
Zor anlarımda bir yıldırım gibi koştun.
Bu sefer ben koşup geldim sana. Kapkaranlık bir tufanın içine düştüm.
Yüzünü bir görsem dünyalar benim olacak.
Sesini bir duysam acılarım son bulacak. Neredesin?
Hani eskiden gözyaşlarımı silerdin, niye gittin? Gitmediğini söyle bana. De ki; ben hep buradaydım çocuk, sen yanlış yolları seçtin.
Son günlerde buralar buz gibi.
Üşüyorum sensizliğin avlusunda. Tükeniyorum git gide bu elem yaşamın koynunda.
Hadi son kez tut bu yaraları ellerimi,
Son kez kulak ver feryadıma.
Biliyorum hep son kez dedim dara uğradığımda.
Ama sen de biliyorsun, doğru bildiğim başka kimse yok varlığından başka.
Sen defalarca yüzüme kapını çarpsan da, en eşikte oturup ölene dek bekleyeceğim. Beni unutmaya çalışsan da,
Beni hatırlaman için her gün dua edeceğim.
ASLI MERGEN
2020-11-22T02:21:47+03:00Öncelikle yorumunuz için çok teşekkür ediyorum. Aslında siirlerimde bazen şiirden çok denemeye atlayabiliyorum bunun nedeni yazdığım kişiyle konusuyor olmam. Kendimi kaptırıyorum. Genellikle yaratıcıya yazdığım şiirlerde. Onunla konuşurken küçük bir kız çocuğu oluyorum :) Sanki karşımdaymış da ona bakarak anlatıyormuşum gibi içimdekileri. Tanrıyı aramak adlı şiirim de var eger okuduysaniz. O tam bir siir tarzında.
Muhammed Dalpalta
2020-11-21T20:28:36+03:00Bana göre dizenin gücünü belirleyen etkenler şiirin kendi dünyasına göre şekillenir. Sade ve duru bir şiirde imge ve bağdaştırmanın olmaması benim için sorun değildir. Bununla beraber kapalı ve derin manalı bir şiirde şiirin özünü ele veren dizelerin mevcudiyeti bana göre şiiri öldürür. Sizin şiirinizde duruluk ve sadelik ön planda olsa da üslup şiirle bağ kurmamın önüne geçti. Öyle ki şairin dünyasını keşfetmek istediğim dizelerde zaten her şeyin apaçık olduğunu gördüm. Söz sanatlarının pek kullanılmaması ve anlatılanın bireysel olması beni sadelikten gelen zevkten alıkoydu. Lavinia, Sizin Hiç Babanız Öldü mü, Nilüfer şiirlerinde de açık bir anlatım söz konusu ancak hissin yoğunluğu ve sesin çok iyi kullanılması şiiri çok etkili kılıyor. Ahenk unsurlarının az olması şiiri düz yazı estetiğine yaklaştırmış. Kaleminize sağlık. Devamını bekliyor olacağım.