Nefret toplumu!
Kötülük toplumu!
Ayrımcı toplum!
Yobaz toplumda biz kimiz?
Toplum koyun deyip vicdan rahatlatırken toplumun neresinde konumlanıyoruz? Herkes aynı şeyleri söyleyip yakınırken biz ne kadar farklı olduğumuzu düşünüyoruz? Bize hazır verilen/dayatılan değerler dışında kendimizi anlatacak kaç kelimemiz var?
Kendimize baktığımızda nerede ayrışıyoruz?
En son size gerçekten farklı bir varoluş gibi gelen birini ne zaman tanıdınız?
Gerçekten bütün suç onlarda mı?
Bütün bunlar olurken biz ne yaptık? Olmaya devam ederken ne yapıyoruz? Herkes kendi kabuğuna çekilip daha da yalnızlaşmaktan korkmaktan ve her gün daha da sessiz konuşmaktan başka ne yapıyor?
Oturup HERKES KENDİ ÖZNELLİĞİNİ YAZSA kaç farklı sonuç çıkar?
Gerçekten herkes birbirinden sandığı kadar farklı mı?
Herkes kendince dışarıdan baktığında aynı sürüyü görüyorsa demek ki kimse kimsenin gözünde çok da farklı değil!
O içimizde taşıdığımızı sandığımız farklılıkları kendimize bile gösterme cesaretimiz yokken gerçekten sandığımız kadar çeşitli miyiz?
İnsan her yerde insan ve duygular, ihtiraslar hep aynıysa hepimizin çok değerli, farklı veya çok dertli, yalnız hissetmesi de bu sahnenin temel taşlarından biri olabilir mi?
Zincirlerini kır, önce kendini var etmelisin dimdik bir beden ve ruhla, ben her gün başka birisiyim, iktidar her yerdedir, hepsi birden aynı şeyi düşünmeye neden bu kadar önem veriyorlar sorgulamalarının?
Karl Marx
Friedrich Nietzsche
Michel Foucault
Jean-Paul Sartre
ve hele ki en büyük mücadelesini
daha kendini var etmeden
kişisel çıkarlar uğruna,
büyük ideolojiler, fikirler gölgesine girerek
kendini aslında yüce bir amaç uğruna büyük işlerle uğraşan biri olarak göstermeye çalışanlara karşı veren...
Fikir ne kadar güzel olursa olsun, onu savunan insanın kendini oluşturamadığı sürece hüsrana mahkum olacağını savunduğu için yaşadığı dönemde dışlanan, yalnız kalan...
Ve kötü bir resim asma korkusuyla hiç resim asmayanlara da sitemini esirgemeyen, birçoğumuzun gönülden sevdiği canımız
Oğuz Atay'ın bu kadar dillerde dolaştığı bir ortamda biz nasıl bu günlere gelebildik? Yoksa onun sitemlerini de hiç anlamadan, hissetmeden mi paylaşıyoruz her gün yüzlerce defa?
Biz kimiz?
Ben kimim?