Gücü bul içinde.

Tut nefesini. Aziz ol.

Ya da azize.

Hadi ver sözünü.

Gözünü diktiğin şu kaldırımın sıcak yaz

kokusuna ver adını.

Ver çaresizce.

Bileklerinden akan bir çaresizlik.

Akmıyor aslında.

Akan bir şey yok.

Zaman da dahil. 


Akıp giden ağaç yaprakları, yukarı doğru,

yarımdan fazla buzlu bir ay,

açık mavi nefes.

Bir salıncağa tutunmak uğruna pas kokan ellerin;

hem de yer çekimine karşı, düşmek uğruna.

Ve sonra düşmek tutunmak uğruna.

Tutunmak düşmek uğruna.


Hadi varsa cesaretin uğra.

Geç bütün çifter dikişleri anına.

Boz anlamını. Boz ahiti dahi.

Ol kâfir.

Ya da cahil.

Hadi ver sözünü.

Ne de olsa çalacaklar adını, gök ki hala mavi.

Yut ayı, göğsünün üstünde taşı.

Hadi mırıldan tüm şeyleri bilirmiş gibi.

Yaz,

hep bu şarkıyı beklemiş gibi.

Yan soğur gibi.

Yeterse gücün ağla.

Kemiklerin hala ucu ucuna birlikte mi kolla.

Düşmekten çok sırtına inen acı dayanağın;

ruhunu yırtar gibi

beni hatırla.

İçinde kaybolduğun koca mahalle küçük bir kum.

Beni hatırla.


Ol mutlaka bir gün deli.

Veni tanrı emri.

Vidi ibadet.

Tut bir körün izini.

Beni hatırla!