benden sona doğru ilerleyen bir sen

hayvanlar koşturuyorum şimdi ensemin ayva tüylerinde

tezgahlar yağmalıyorum caddelere, tezgahlar

çocuklar düşürüyorum için için her mağaramın içine

yani bir yağmur ormanının içinde

yaprağından emdiği suyu kökünden kusan oluyorum

tabiat anasının göğüslerine jiletler döken

ve her dalıyla serçe kanatlarını dağlayan bir çınar ağacı misali

gezegenler avlıyorum boşluklarımla

ve tanrıyla aramızda kalıyor hepsi

depremlerde heyecanlanıp

ateşten sularla serinliyor arka bahçelerim usul usul

kainatın her davetine ufak bir esintimi yolluyorum

yetiyor, yetecek, yeter

benden geçiyor esirler tanışalım

benle efsaneler destan oluyor

benim bütün mütevazı cinayetler

o şaşalı kıyametler ve usulsüz bütün rivayetler

masalları kabuslara emanet edip

polyannalar, pamuk prensesler pazarlıyorum

ve herkesin gölgesinde benim izim var

her şeyin soluğunda benim tükürdüğüm zerreler

tek facia benim balansı ayarındaki şu evrenin içinde

ampuller patlatıyor

gergedanlar yakıyor

insan siliyorum ağzımdan yüzümden

ve benden sona doğru ilerleyen bir sen

benden sana doğru ilerleyen bir sen



Aykut Akgül