Tayfun Pirselimoğlu

Kendisini ilk olarak "Ben O Değilim" filmiyle tanıdığım başarılı yönetmen Tayfun Pirselimoğlu’ndan okuduğum ilk kitap Berber oldu. Tayfun Pirselimoğlu hem ulusal hem uluslararası birçok festivalde filmleriyle ödüller toplamış.


Kitaplarına başlamama en büyük vesile olan olaylardan biri de filmlerini çok sevmem oldu. Yönetmenin genellikle insanın içini karartan, kadın-erkek ilişkilerini barındıran, oldukça güçlü ve sıra dışı senaryolara sahip filmleri var. Benim filmleri arasında en beğendiğim üç film Ben O Değilim, Saç ve Yol Kenarı filmleri. Yönetmenlik performanslarından biraz bahsettikten sonra şimdi kitaba geçebiliriz.


Berber 

Berber, kiralık katil olarak M. adına çalışan birinin kendi karanlık dünyası içerisinde kendi tabiriyle kıyamete nasıl sürüklendiğini anlatan kara bir roman.


Katil berber

Baba mesleği olan berberliği yaparken aynı zamanda kiralık katil olan ana karakterimiz, M.’nin en sadık çalışanlarından biridir. Ardı ardına cinayetler işler. İlk başta sadece parasını kazanıp işini yapan bir katilken işin içine farklı parti olayları ve ana karakterimizin hiç beklemediği bir olay girer. Bu yaşadığı olay adeta onu işin içinden çıkılmaz bir duruma sürükler.


Duyguların değişimi

Katilin kitap boyunca kendini keşfetme, daha doğrusu, duygusuz bir varlıktan duyguları olan bir insana dönüşme hikayesini de okuyoruz. İlk başlarda aslında sevmediği fakat beraber vakit geçirmekten hoşlandığı Meryem’e karşı da olan duyguları değişir, olgunlaşır; tıpkı bir meyve gibi gelişir. "Erkekler kadınları gerçekten sever mi yoksa cinsellik için mi tercih ederler?" sorusunu kendisine sormaya başlar. Fakat Meryem’le yaşadıkları ilişkinin de gelecekte hiç de tahmin ettiği gibi devam etmeyeceği onu bekleyen bir gerçektir.


Dönem eleştirisi

Aslında kitabın tamamında zaman zaman hükûmete zaman zaman da gelir eşitsizliklerine birçok göndermeler var. Bunu kimi zaman açık sözlülükle kimi zaman da başka şeylerin arasına sıkıştırarak veriyor. Yaptığı işe sadık kalma işini tam anlamıyla doğru yapmanın bir katilin bile dikkat ettiği hatta en çok dikkat etmesi gereken şeylerden biri olduğunu vurguluyor.


Karanlık bir son

Aslında kitabın tamamı karanlık. En başta başlıyor karlı ve soğuk hava, insanı dondururcasına soğuk; İstanbul’un insanı boğan atmosferini iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Bu atmosfer kitabın tamamında okuyucuyu kendisiyle beraber sürüklüyor. Berber hem atmosferiyle hem de kurgusuyla kara roman severler için kusursuza yakın bir eser. İçinde bulunduğu bu karanlık, Berber’in tabiriyle onu kıyamete sürüklüyor.  


Genel değerlendirme

Berber okuduğum bir ilk kitap olmasına rağmen iyi ki bu kitabı seçmişim dediğim bir kitap oldu. Kurgu, olay örgüsü, karakterler, olaylar tüm her şeyiyle benim için kusursuza neredeyse yakın bir eser oldu.


Kitaba puanım 10 üzerinden 9.


Size de kesinlikle bu usta kalemi ölmeden önce okumanızı tavsiye ediyorum. Ben şimdiden dört kitabını sipariş ettim bile. Keyifli okumalar, sonraki kitaplarda görüşmek üzere. Kitapla kalın.