Sana sığınamadım başım yağmurluydu
Ellerim gurbete sallanan bayrak,
Ayaklarım varmamaktı bir yere
Gövdem topraklıydı, sana sığınamadım
Kaybolmanın adresi var mıdır
Hep aynı kapıdan mı kovuldum
İzlerimi silen rüzgar kimin kulu
Ah can sızım, soluğum
Yer edinemedim sende
Sırtımı astım ellerine;
Ellerin kuru ve çatlak ve kör
Ve hiç okşamamış bir çocuğun saçlarını
Kalkmamış sevmeye, tutmaya bir başka eli
Ah can özüm, can düşmanım
...
Bu beş yüz yıllık öfke
Boylu boyunca sarmış boynumu
Nefes almaktan vazgeçmiş,
Öfkemi bırakmamışım
Beş yüz yıldır beş yüz
Ne ağlamış yüzüm ne gülmüş
Ayaklarım dallanmış mezarımda
Ne çiçek açmış ne çürümüş
Bu beş yüz yıllık hükümranlıkta
Urganım çalınmış, bana satılmış
Düğüm atmış, yine ben asılmışım
Tahtam çarmıh, çivim idam
Karnıma buldozerle çıkılmış da
Delinmemiş göbeğim
Kuyularda uyumuş, yatağımda vurulmuşum
Terk edilmiş bir mahkeme odasında
Beş yüz tane dava
Sonuçlanamamış bir tane
Okumaya yetmez beş yüz sene
Perşembe pazarına bedenim serilmiş
Beş yüz yerinden bıçaklanmış
Yaşamakla suçlanmışım beş yüz kere
Başımda beş asırlık dava
Savunamam, dilim kesilmiş konuşmaya
Beş yüz kolla sarsan dinmez
Bu beş yüz yıllık özlem
Kağıtla kesip serdim derimi,
N'aptımsa sığamadım kendime
Beş yüz yıldır, yer edinemedim sende
S. Esra VARİŞ
2021-05-19T07:44:32+03:00Kıymetli yorumun için teşekkür ederim Vedat :)🌸
Vedat duygun
2021-05-18T23:01:47+03:00Sabriye gözden kaçmaması gereken çok iyi şeyler yazıyorsun, beğendim ben. Ellerine sağlık.