Tırabzanları çürümeye yüz tutmuş ruhumun
İçinde huzur yok eskisi kadar.
Herkesin penceresiz ruhlarında gizlice öpüştüğü kötülükleri ben perdeden yoksun ve ulu orta gürültüyle sahneliyorum.
Çapaklı çökmüş binbir çeşit gözlerle izlendiğimi biliyorum.
Artık perdeleri çekmiyorum
Çünkü bundan böyle
saklayacak günahlarım bana özgü değil
Herkesleşen ayıplarım çekici gelmiyor eskisi kadar insanlara ve gaddarca inmiyorlar ayıplar gözlerle alnıma.
Balkonumda intihar çiçekleri var
Yoğurt kaplarının içinde yetişmiş.
Suyunu ben vermedim
Güneşi çocukluğumdan kalma yarı masum sevinç ışınlarıymış
Bunu kömürlükteki o yaşlı ses söyledi bana.
Parmak uçlarımda mürekkep lekeleri hissediyorum kan kokuyor, tadı baldan farksız.
Koridorlarım ve duvarlarım rutubetle sıvanmış
Üzerine sinen anılar ise acıyla sınanmış.
Her odam başka kapılarla ve başka insanlarla örtülü.
İstenmeyen misafirler iadeiziyarete gerek duymuyor artık.
Kimseler yok yatak odamda, kırık bir aynadan başka.
Deli sanmasın beni insanlar o aynanın da bir ruhu var. Yüzünüzü yaklaştırır ve nefesinizle buğulu desenler çizerseniz göreceksiniz.
Açılmayan çeyiz sandıklarında çürümüş havlular, kumaşlar ve danteller.
Amacına uygun kullanılmamış heveslerin eseri tüm bu şeyler.
Aleyna Çimenden
2021-01-08T19:45:40+03:00Harika.