Kendini tanımak, anlamak için büyük emekler verdiği bir süreci tamamlamıştı Beyhude.

Bazı huylarının yaşattığı nedensiz üzüntülerin yorgunluğuyla yüzleşerek değişmeye karar verdi. Yine yepyeni, uzun, zorlu bir süreç başlıyordu ve bunun farkındaydı.

Alışkanlıkları, mizacı, tavrı tekrardan şekillenirken nasıl hissedeceğini bilmiyor ve tabii ki kaygılanıyordu.

Önceliği bu kaygıdan kurtulmak oldu ve yeni Beyhude ile tanışmaya, tanıştıkça tanıtmaya başladı.

Farklı insanlar, farklı tavırlar ve en kötüsü farklı bakış açıları…


Yeni bir kimlik için kendini hazırlayıp kolay kabullenişlerle hızlı bir değişime başlamıştı.

Yıllardır kendi üzerinde kurduğu yargı mercii zamanla belli uyuşmazlıklara çözüm bulamayarak beyhude bir hal almıştı.


Kendinden kurtulmaktaki telaşı gözler önünde olan Beyhude, kısa zaman içinde pozitif getirilerin de etkisiyle değişiminin tamamlandığına kendini ikna ederek kıpır kıpır bir hal almıştı. Büründüğü tavrın doğruluğunun aksine kolaylığının verdiği rahatlık, içinde bir yerlerde huzursuzluk yaratıyordu. Üstünde durmamak için çaba sarf etse de negatif olan getiriler de buna müsaade etmiyordu.


Ta ki o güne dek…

Günlerden bir gün hayat başka bir yüzünü tanıtmak istedi.

Yıllardır beklediği, kendini tamamen hayatın bu yüzü için yoğurduğu, beklettiği, ertelediği bir köşeye dursun, hayatına karşı kontrolü tamamen kaybetti bir noktada yeni Beyhude; yeni hayat buluşmasına şahitlik edeceğimiz günler başladı.


Farkında olmasa da Beyhude, gelişimini tamamlamamıştı. Varlığını oturtamadan hayat akışında bir başkasının hayaline sürüklenirken yıllardır kendini hazırladığı hayalin ortasında bugün yabancıydı.


Eskinin aksine umut dolu, heyecanlı, neşeli ve kaygısız olan Beyhude; zaferini iliklerine kadar hissederek coşkusuna coşku katıyor ve büyük bir tutkuyla hayatına sıkı sıkı sarılıyordu.


Hangi hayatına?


Kim olduğunu, ne istediğini, neyin nasıl olması gerektiğin hatırlıyor mu sizce?

Beyhude sizce ne hissediyor?


Beyhude,

Bir ben vardı orada, ışık saçıyordum sanki.

Nasıl oldu bilmiyorum ama mutluluk çevreledi etrafımı. Güzelliğime hiçbir şey toz konduramıyordu. Yıldızlar parlaklığını gözlerimden alıyordu.

Engeller bir bir kalkıyordu hayatımdan. Ya da ben engellere kör olacak kadar güçlenmiştim. Evet, her şey mümkünmüş gibi.

Huzur muydu içimdeki?

Bu coşku, bu enerji hiç tükenmeyecek gibi.

Yorulmuyorum, acıkmıyorum, hatta susamıyorum.

Susamıyorum, yürüdüğüm yolda kaldırımlar bile anlatmaya değermişçesine çiçekler bir bana kokuyor, güneş bir beni ısıtıyormuş gibi..

Bu kadar tanımlayamadığım hisler tesadüf eseri bende belirmiş olamazdı, büyük bir kudret el değmiş olmalıydı.

Mucizelere, harikalara inanmayan karamsar Beyhude birden belirip bu kudreti sorgulayarak günaha bulanıp tüm güzelliklerden beni mahrum bırakacakmış gibi.

Düşünmek beni iliklerime kadar titretiyordu.

Kendime hayretimi ve hayranlığımı beni bu hayali yaşamaktan alıkoyacak korkusuyla bastırdım.

Günler birbirinden farklı, zaman su gibi ilerliyordu. Her an içimde bir başka yer edinip tarihler attırıyordu.

Artık daha çok inanıyordum. Hiç bitmeyecek bir masalın içinde güzeller güzeli o prenses bendim.

Bir sabah uyandığımda güneş her zamanki gibi parlıyorken üstelik… Kara bulutlar göğü kapatmaya çalışıyordu.

Evet, görüyordum ama aldırmamıştım. Kara bulutların benim mucizeme gölge düşürebileceğine hiç ihtimal vermemiştim.

Ya da kaygılanacak kadar vaktim olmamıştı.

Her şey bir anda oldu. Kararan bulutlar gözyaşlarım olmuştu.


Evet, hayal bitti, güzel olan her şey bitti.

Beyhude pişmanlıklar içinde kıvranırken:

Kendimden ne kadar uzaklaştım?

Nerede hata yaptım?

Hayal miydi? Yalan mıydı? Neden? Neden? Neden?

Sorularını sormaya devam etti...

Peki, en kötü ne olmuş olabilir?


Beyhude kim, kim olarak kaldı?

Hayatın kaç yüzü var?


Kimlik kaybı: Bir ayrılık sonrası, aldatılış, kandırılmışlık hissi veya can sıkıntısı sonrası çoğu insanın kendini yargılayarak mahkum ettikleri mutsuzluk hali…


Doğrunun ve yanlışın önemini yitirdiği sonlarda güzel anıların kaybına duyulan üzüntüden ziyade yaşadığı her anın suçluluğunu hisseden kişilere seslenmek istiyorum. Gördüğünüz kusurları geriye dönüp değiştirme şansınız olsa bile kimi zaman ayrılık geçmiş yaşanmışlıklardan ziyade geleceğe yönelik fırsatlardan alınmış bir karardır.

Nedeninin kişiliğinle, halinle, tavrınla bir alakası olsa bilir ve bu kadar düşünmezdin.


Beyhude; zamanla aslında birçok şeyin nedensiz olduğunu, sadece olduğunu hatırladı.