Oradasın, orada bir yerlerde. Belki bir parçan hala benimledir, belki dudağımda, tenimde. Ama uzağım sana, iliklerime kadar da soğuk. Nasıl bir yangına düşmüşsün ki külleri dağılıyor her bir yana beynimin ve boşalıyor sana dair anılar her tarafa. Unutmuş gibiyim hangi pazartesi oturduğumuzu bir sabah vakti, bir yol kenarında. Ya da anımsamıyorum artık gülünce dudaklarının aldığı şekli. Zihnime bile uğramıyor kokun, tamamen silinmiş aklımdan güzel miydin yahut beni seviyor muydun. Ama aksi gibi kalbimde bir yerlerde taşımak istiyorum seni. Seni alıp götüresim var, ansızın gitmek istediğim yerlere benimle beraber. Sonra, sonra anlatmak istiyorum önemli önemsiz karmaşık veya anlamsız her şeyi. Yalnızca sana konuşmak istiyorum ve yalnızca seni dinlemek geliyor içimden. Gözlerin olmak istiyorum mesela, nasıl bakıyorsun bir ağaca bilmek istiyorum. Ellerin olsun istiyorum dokunan bir tek yüzüme ve yalnızca sen koksun istiyorum her yer. Yağmuru seyretmek istiyorum, şarkılar dinlemek. Çocuk olmak istiyorum, seni seyrederken çocukça bir merakla keşfetmek.