Bir yol açılsa ufkuma,

Sanki bulacak gibiyim,

Yenik yitik duygularımın saklandığı o köşeyi,

Yaşama sevincimi.

Bir kuple mutluluk hasıl olduydu ömrüme anımsıyorum,

Sonra yine burnumuzdan getirdi hayat cengi.

Nasıl yaşar insan bilerek bazı şeyleri, bilinmez.

Kum tanesi kadar çok şimdi yalnızlık.

Çoğaldıkça çoğaldı da

Ben bulamadım kimliğimi.

Nasıl oluyor da kuşlar hâlâ uçuyor bu cılkı çıkmış dünyada?

Uçurtma uçuran çocuklar da kalmamışken üstelik

Uçan şeyler yalnızca hayallerimiz oldu.

Nasıl yaşar böyle insan, gün yüzü görmeden?

Notaların oluşturduğu ince sızı ki bir güz ayı,

Alelade bir günün akşamı.

Birikmişken efkâr içimize içimize,

Dolup taşmışız toplayamamış hiç kimse.

Nice şişeler devrilmiş nice cigaralar yakmışız,

Hasretle ve özlemle, bir vapur güvertesinde.