Garip bir istatistikle karşılaştım. Biraz buruk bir istatistik olduğu aşikar. Turkiyede kitap okuma sayısı on yılda bir. Bugün sigaraya ayrılan aylık ücret 1500 Türk lirası, bugün sevgiliye cüzdan olan birinin aylık ücreti 4500 Türk lirası, bugün sosyal medyaya ayrılan vakit günlük asgari bir saati bulmuş durumda. Yine ben bugün bu yazıyı yazarken gelecek vaat etmeyen ilişkilere ayrılan vakit asgari iki saat. Birçok ünlü yazarın içerisinde bulunduğu toplum tarafından benimsediği aşikar. Franz Kafka'ya sahip çıkan bir arkadaşı var. Birçok örnek verilebilir bu duruma. Büyük ihtimalle bazılarınız bu yazıyı uzun olduğu için okumayacaktır. Bazılarınız fanatizm odaklı popülist söylemlerin destekçisi olmuş durumda yine. Peki, bu eleştirileri sizlere itham ederken ben ne mi yapıyorum? Piyasada yayında olan üç kitabım var. Her yıl en az iki kitap üretmişim. Şiirleri ayrı kitaplar haline çevirmeyi bile düşünüyorum. Bir yandan deneme yazarken bir yandan roman yazıyorum. Aklım eserse bir iki şiir kazanıyorum. Amacım ne? Amacım kitaplarımın satması falan değil. Zaten beni okumadan önce okuyacak daha iyi yazarların var olduğunu biliyorum. Yerli öneremem. Yabancı olarak Bauman, Arthur S, Dostoyevski, Jung okumanızı öneririm. Daha niceleri var tabi. Amacım toplumun her geçen gün biraz daha çürümeye mahkum bırakılmasını önlemek. Neyse, daha fazla anlatma gayreti içine girmeyeceğim. Şunu söylemek istiyorum. Bir gün öldüğümde bana sahip çıkan bir toplum falan istemiyorum. Bir gün öldüğümde bizim de böyle bir yazarımız var diyen bir insan sürüsü istemiyorum. Ben her gün biraz daha çürüyen bir topluma ait olmayan bir yazar olarak devam edeceğim. Totaliter rejimlerin ürettiği sorgulanamaz fikirleriniz size kalsın. Ülkemde herkesin her konuda en az bir fikri var. Benim cahil tanımım bu. Bilmediğimiz şeylere bilmiyorum diyebilecek cesarete sahip değiliz. Bilmenin gücüne kapılmış korkaklarız. Hep böyle olacak. Size cehenneminizde başarılar. Hadi akıllı aletlerinizle salakça şeyler yazma vakti. Dogmatik yaşam serüveninizde başarılar. Yapay hayat serüveninizde başarılar. Keşke yeni bir telefona gösterdiğiniz ilgiyi yeni bir kitaba ( herhangi bir kitaba) gösterebilseydiniz. Yaklaşan sevgililer gününe özel hediyeler aldınız, değil mi? Kitaplara gelince acımasız tavırlarınız birkaç gün sonra gidecek olan ( belki gitmeyecek.) sevgiliye gelince garip bir duyguya dönüşüyor. Kısa bir dipnot geçerek yazımı bitiriyorum. Lafımı ortaya söyledim eksiği olan üstüne alınabilir. Lafım meclisten dışarı değil bizzat meclise, halka.. Saygılarımla, hak edenlere saygılarımla. Öyle her şeye saygı duymuyorum. Sevgi herkese, saygı hak edenedir. Benim felsefem bu. Bir yazar olarak tarih atmayı sevmiyorum. Tarih olacağım. Her iki türlü de tarih olacağım..