Nedendir bilinmez çoğu zaman keder kapılarını araladığım

Mutlu olmanın suç ve gülüşmelerin

Günah pençeleriyle susturulduğu topraklarda büyüdüm 

Yıllarca taze bahar renklerini görmezden gelerek 

Altın testi ve şarap kadehleri ile sunulmuş kan ve gözyaşı içtim

Yağmur yerine geceleri yorganıma 

Bombalar yağardı savaş ve toprak kursaklarıyla 

Gözü dönmüş,kelimeleri kurşun bezeli katillerle seviştim

Yazgim budur diyerek iç çekip

Yazgım bu mudur! diyerek isyana sürüklendim 

Ölüm, sanki,buralarda hayatın son noktasi değil de 

Çıkmaz sokaklarda kundaklık çocukları kundaklayan

Tanrıların bilmecesiydi.