Kaçtığın kaçamadığınsa,
Vardığın varamadığınsa
Durduğun durağın değilse
Kaçan kovalanıyorsa asıl yârâ ne olur?
Yare ne olur, yarene ne olur?
Yarayı sarana ne olur, yarayı açan nereye gider?
Nereye kadar gider, sende bıraktığını kim alır
Kim kimde kalır, ben nerde uyanırım?
Uyandığımda mı düşler başlar, uyurken gördüğüm müdür gerçek düşlerim?
Sadece bir düş müdür görülen yoksa gerçek olan bir diğer hayat mı?
Sen ben de var mısın?
Yoksa senle ben bir miyiz?
Biriz dediysek seninle aynı trende miyiz?
Hayatta aynı grevde miyiz?
Aynı görevde miyiz, sahte bedende miyiz?
Hayat birse tekse, birlikte mi bitse,
Aynı bende, bedende mi, yoksa;
Yol yokuştur ama; yürümek hoştur diyerek,
Ayrılagelmek mi icabet eder?
İcaz gelirse, ben de bilmiyorum.
Bilen varsa çıksın konuşsun..
Büşra sümer
2024-02-12T04:30:41+03:00Bana kalırsa eğer sorundan ziyade bakış açısı diyelim yani hayat amacında daha acı içeren duygu içeren şeyler mi yazmayı yeğliyorsun yani hissettiğimiz şeyler için yazmıyor muyuz, yani ben karşındakinin duygusunu anlamaya çalışırım çok kere ama bilemiyorum belki sık yazmadığım için-genelde içimden geçeni nadiren yazıp geçiyorum, teşekkür ederim güzel yorumlar için 🙏✨
Efe İbiş
2024-02-10T00:40:03+03:00Yazılarınızda kendimden çok şey buldum. Okurken ben yazmış olabilir miyim ikilemine düşecek kadar yakın buldum kendime yazdıklarınızı ve yalan yok imrendim gerçekten başarılı. Hepsi ayrı ayrı güzel ve anlamlı yazılardı, denk gelmiş olmam benim için şans sayılabilir. Elinize, yüreğinize sağlık. Sorunuza gelecek olursam, anlayışlı biri olduğumu düşünüyorum evet fakat benim karşımda anlamam gereken bir insan olduğu için o acıları çekmeye çalışmıyorum ki. Ben daha iyi, daha içten yazmak istediğim için bazı acıların üzerine gidiyorum. Bazı acılar diyorum çünkü bununda bir sınırı var elbette. Belki başkalarına büyük gelebilecek acıların bende ki tesirinin o kadar büyük olmadığını da keşfettim bu süreçte. Bu öncelik meselesiyle ilgiliydi bence. Şöyle ki; mesela ben gönül işlerinde çekilen o aşk acıları öldüm bittim gibi hayatı kendine zehir eden insanları bir türlü anlayamadım. Anlamak için acının üzerine bilinçli gittiğim de oldu ve canım acıdı evet değer verdiğin birinin seni aldatması, istememesi ya da yalanlar söylemesi can yakıcıydı. Fakat sınırı olmalı insanın ve gururu.. Sana zarar veren birini hayatında tutuyorsan kendine olan saygın tehlikededir benim gözümde. 'Ne olursa olsun o acıları çekmelisin ve hayatında böyle birini kabul etmemelisin' diye düşünüyorum ve insanların acılarını büyütmelerini anlamsız buluyorum. Öncelik meselesi dedim ya işte bundan bahsediyorum, benim için en büyük ve en korkutucu acı ailemden gelecek olandır ve gerisinin bir şekilde daha hafif atlatılabileceğini düşünüyorum. Önceliğim ailem olduğu için sanıyorum diğer acıları anlamakta zorlanıyorum. Lafı çok dolandırdım kusura bakmayın:) Sanıyorum bu bende ki durum sorun teşkil ediyor, bunun farkındayım ama kimseyle paylaşmadığım bir konuydu fikrinizi duymak önemliydi benim için. Sizi tanımıyorum ama dedim ya yazılarınız çok samimi ve ben kendimi gördüm, okudum gibi hissiyata kapıldığım için bu konuda fikriniz değerliydi. Çok teşekkür ediyorum, yazmaya devam edin lütfen hakkını veriyorsunuz. Benim naçizane düşüncelerim böyle ve çok iyi geldi bunları anlatmak, içimde bir ağırlıktır geziyordu tekrar teşekkür ederim size.
Büşra sümer
2024-02-09T06:15:06+03:00Anlamak derken anlayışa sahip olmak yani orada bir sınır var, biliyorsun ve kabulleniyorsun, orada bir şeyler oluyor, bunun aynısını yaşamadan bu sağlanabilir mi? Sağlanabilirse nasıl, yani sen kendine anlayışlıyım diyebiliyor musun, eğer diyorsan aynısını yaşamaya gerek yok bence.
Büşra sümer
2024-02-09T06:12:04+03:00Öncelikle olumlu veya olumsuz anlamda farketmeyerek; ilginizi çekmiş olması ve yorum yapmış olmanız güzel, teşekkür ederim. İnsanın çektiği acı ve anlayışı bence bir yüzdeliğe sahip olacaksa eğer buna %100 diyemeyiz, fakat psikologlara ve insanlığın buluşabildiği ortak mutluluk, sevgi veya acılara bakıldığında bunu az çok anlayabiliriz, acı çektiğimiz noktalar kimi zaman değişir, ortak noktada buluşabilmenin nedeni mutluluğun veya acının nasıl hisler getirdiğini bilmekten geçiyor olabilir. Dolayısıyla cevap verecek olursam tamamen X kişisinin gittiği yoldan çektiği acıdan geçmesen bile anlayış olduğu sürece duygusunu az çok tahmin edebilirsin, veya edebiliriz. "Acıyı göze almak" çok çok büyük bir şey, bunu kim neden ve nasıl yapabilir veya yapmaya gerek var mıdır, anlamak varken, şimdi bende bir soru sorayım, anlamak mı daha zor, aynı acıyı çekmek mi?
Efe İbiş
2024-02-09T03:20:29+03:00Bilen varsa demişsiniz, bildiğimi zannetmiyorum. Fakat benimde cevabını bulamadığım ama kendime sorduğum bir soru var. Öncelikle; "İnsanın marifeti şiir olunca kalemini bazen gözyaşlarına bazen hissiyatına borçludur." diye düşünürüm, doğruluğu tartışılır elbette.. Bu düşüncem, cevabını bulamadığım o sorunun kafamda dönmesine sebep oluyor.
'Yazan X kişisi, bilmediği acıyı çeken birinin hislerini, üzüntüsünü ve girdiği psikolojiyi anlayabilmek için aynı acıyı çekmeyi göze alabilir mi?' Soruyorum çünkü bazen kendime acılar, hüzünler yaratıyorum ve üzerine gidiyorum sırf o ruh halini anlayabilmek için. Fazla ileri gittiğimi düşünüyorum çoğu zaman. Ama engel olamıyorum kendime..