Sen yabancı,
Bilmezsin kavgamızı
Yorgunluğun bu yüzlere yaydığı ışığı
Görmezsin.
Cesuruz ölmek için
Ama en çok da yaşamak.
Firar etmek aykırı bu fıtrata
Elimiz titremez mesela
Başımızı semaya
Gözlerimizi maviye doğrultanlarız biz.
Karanlığınız kapatacak cinsten değil sinemizi.
Şakaklarımıza uğramış sevda manifestosu
Daha bi' kuvvetle yankılanıyor
Kader saatinin sarkaç sesi
Paylaşmamışsın son kırıntısını ekmeğinin, açlık öterken boğazında,
Bu yüzdendir ki varlık sofralarında yokluk çekiyorsun.
Bilmezsin kavgamızı yabancı
Şafak vakti kavruk bedenimizin
Küllerini doğurtup
Bir avuç toprakla yamayıp tekrar giydiğimizi,
Zafer gayzerlerine inancımızı süngü yaparak koştuğumuzu sezmesin.
Vicdanınıza en zifiri perdeleri çekmişsiniz
Ulaşamıyor ay ışıltısı kalplerinize
Bizimse kinimiz gençlik kadar diri
Ruhumuz göç yolculuğuna çıksa da bedenimizden
Ölüm dahi vazgeçiremez emelimizden.
Emi
2020-12-05T10:27:50+03:00@Raif Onur dev bir üstadın kalemiyle benzeşim kurman mutlu etti, var ol senin de yorumuna sağlık :)
Emi
2020-12-04T18:55:10+03:00@mocan sağ olasın bunları duymak çok güzel, teşekkür ederim :)
mocan
2020-12-04T16:43:13+03:00Bi arkadaşım sürekli atıyor şiirlerini, hakikaten dediği kadar varmış. ellerine sağlık emi :)
Emi
2020-12-04T01:42:34+03:00Çok teşekkür ederim :)
Yavuz Türkmen
2020-12-03T20:08:15+03:00Paylaşmamışsın son kırıntısını ekmeğinin, açlık öterken boğazında... Tebrikler, emeğinize sağlık :)