Bu gün yurtta nöbetçiyim. Çocuklarla halı sahada maç yaptık. Bazı ufaklıklar ayakkabıları eskimesin diye çıkarıp yalın ayakla oynadılar. Mutlu olmak, amaca ulaşmak için ne kadar basit bir çözüm değil mi? Bir engel mi var çıkart at. Burdan bakınca basit ama neden bu kadar çok oynamak istiyorlar? Çocukları bu oyunda bu kadar heyecanlandıran ne? Ayaklarının acıyacağını hiç düşünmüyorlar mı? Çocuk işte, diyince olay yine basitleşiyor. 


Uzun zamandır kafamda oluşan bir döngü var. İnsana, insan ilişkilerine hatta insan ile ilgili olan her şeye ne kadar sade ve basit bakarsam bir o kadar karmaşık ve detaylı, karmaşık ve detaylı baktığımda ise basit kalıyor benim gözümde.

Rönesanstan sonra insan, ağırlık merkezi kendinde olan bu kocaman evren (makrokozmos) içerisinde küçük bir evren (mikrokozmos)'dir şeklinde kabul edilmiştir. Bahsettiğim sade-basit, detaylı-karmaşık döngüsü insanın evrenin küçük hali olduğu bakış açısıyla baktığımda burda da karşıma çıkıyor.  


Kozmos da her şey uyum ve düzen içinde zaten kelimenin ikinci anlamı bu. (bkz. kozmos-kozmetik ilişkisi) Bu uyum ve düzenle Newton bize, atılan topun nereye gideceğini basit yasalarla hesaplamayı öğretti. Ama insanlar ışığa biraz yakından baktılar ne Newton kaldı ne Einstein ortama kuantum girdi neyin nerede olduğu belli değil dedi.


Her şey detaylı incelendiğinde karmaşıkmış gibi gözüküyor ama şeylerin nedenlerini öğrenince yine basitleşiyor.


İnsan çok sade bir canlı ne kürkümüz var ne pençelerimiz bizi koruyacak iki şey var bir beynimiz iki ellerimiz, onlarda da birbiriyle bağlantılı diğer memelilere bakınca ne kadar basit değil mi? Biraz yakından bakalım beynimiz daha ilk anda 3 parçaya ayrılıyor. Hadi biz en gelişmiş yere bakalım diyoruz "neokorteks" karşımıza daha tam olarak ne olduğu çözülememiş bir kavram çıkıyor "bilinç". İşler karmaşık bir hal aldı demeden bilinçaltı geliyor sahneye. Bilinçdışı araştırmaları bilinci insan beyninde şöför değil bagaja saklanmış kaçak bir yolcu olarak tanımlıyor. (Yanılgının İcadı) Ben de her şeyin farkındayım neyi neden yaptığımı biliyorum sanıyordum.


Aslında beni huzursuz eden bu karmaşık veya basit yapılar, döngüler değil günün sonunda tek bir soru kalıyor aklımda "Pekiii ben ne yapacağım?" Çocukların yaptığı gibi mutlu olmam için bir engel mi var? Çıkart at kafandan. Hayır hayır ben kolay olanı yapmak istemiyorum tabiatıma aykırı.