bu yörünge böyle büsbütün uzanıyor önümde,

bir telaş başlıyor, bitiyor.

ağzımda bir olamamışlığın tadı vardı, 

sana söylemiş miydim?

bir sahil kenarında ya da karşıdan karşıya geçerken.

cumartesidir muhakkak.

büyük bir haber verir gibi ağlamışımdır,

ne konuşulacaksa böyle günlerde konuşulur.

bir zar yere düşer gibi paramparça olurum.

ne zaman kendimden bahsetsem

gidilecek yolları açıyorum, 

toprağın en tanıdığı benim.

aşina, toy bir yetişkinim,

kendimi nasıl büyütürüm?

sana soruyorum, ötekine

a bile deseniz benim için kar.

"küçücük ceplerimde benim öfkelerim bile yok."

kahverengi okul defterlerinde kendim olmaktan sıkıldım.

gürültüsüz kelimeler öğrenmek istiyorum ben artık.

parmakları görmek istiyorum,

huzursuz, başına buyruk, yan yana.

birbirine geçmiş kuru dalları unutmayı.

büyümedim bir yaş bile,

bin haftanın gölgesinde

yarım, buruk, kahverengi cumartesilerden başka neyim var?