Türkçede “bebek” anlamına gelen ve bugün Anadolu’da yaşayan korçak, kaburcuk, lubet vb. isimlerle yaşayan kukla, seyirlik oyunların en eskilerindendir. Bugün etkisini yitirse de modern tiyatromuza kaynaklık etmeye ve tiyatromuzu beslemeye devam etmektedir. Kuklacılığın kökenini net ifadelerden kaçınarak yazıyı bilmeyen ilkel insanlara kadar götürebiliriz. Büyü törenlerinin bir parçası olan kukla Eski Mısır, Roma, Yunan tarafından kullanılmıştır. Kitab-ı Mukaddes kukla kullanılmasına izin verdikten sonra kullanımını yasaklamıştır. Kuklacılar kendilerine kabul bir yer bulamayınca gösterilerini sokaklarda sürdürmek zorunda kalmıştır.

      

Bunların dışında kukla, alt sınıfta yaşanan başkaldırının da bir habercisi rolünü üstlenmekteydi. Geçmiş zamanda yoksul kesimin kendini dışa vurma biçimi olan kuklanın zamanla içi boşaltılmış ve tarihi baskı altına alınmaya çalışılmıştır. Kuklacılığın politik rolü 17. yüzyılda İngiltere’de dönemin en ünlü kukla karakteri Punch ile başlamıştır. Kökeni İtalyan el kuklasına dayanan Pulcinella zamanla İngiltere’de kendine has karakteristik özellikler kazanmıştır. Böylece Punch İngiltere ile anılmaya başlamıştır. İngiliz Devrimi olarak bilinen 1688 yılı ve sonrasında uzun süre kukla oyunlarının yasaklanması sonucu oynanmaması, çeşitli yazarların bu karakteri oyunlarında kullanması sonucunu doğurmuştur. Otoriteler propagandaların yayılmasını engellemek için bu yasağa başvurmuştur. Haklı olabilirler miydi? Punch alt sınıfın bir kahramanı olabilir miydi? Öyleydi ve Punch her alanda uyumsuzluğa tahammülü olmayan otoriterlerin en cesur eleştiricisiydi. Dalga geçti ve eğlendi. Geçmişte bir suç unsuru olarak görülen, gelişimi engellenmeye çalışılan, kukla sanatçılarını aşağı seviyede göstermeye çalışan sistemler bununla alakalı yasalar çıkarmıştır. Buna rağmen bu sanat günümüzde hak ettiği ilgiyi kazanmaya başlamıştır. Bunun en önemli nedenlerinden biri de medya olarak görülmektedir.

       

Türkiye’de ilk olarak kukla Anadolu’ya Orta Asya’dan getirilmiştir. Orta Asya’nın Şaman kültürünün kalıntılarını yansıtmaktadır. Batılılaşma hareketleriyle birlikte Osmanlı’ya da girmiş oldu. Yakın çağlarda el kuklası ya da ipli kukla gibi yaygın türleri çıkmıştır. İpli kuklaların Türkiye’de “Holden Kuklaları” olarak tanınmasının nedeni, gösteri yapılmak için İstanbul’a gelinip gösterileri Thomas Holden’e atfedilmesidir. Türkiye’de kukla oyunu büyük ölçüde Karagöz veya orta oyunu tiplerine yakın olmasının yanı sıra tuluat tiyatrosuna daha çok yakındır. Türkiye’de ise durum birkaç meraklının yaşatma mücadelesi dışında unutulmaya yüz tutmuş şekildedir.



Fotoğraf kaynağı: Pinterest

Punch hakkında detaylı bilgiye ulaşmak için makaleyi inceleyebilirsiniz: https://www.millifolklor.com/PdfViewer.aspx?Sayi=114&Sayfa=28




Yazar: Ezgi Karaman