Dizi hakkında bilgiler içerir.

Diziye geçen akşam başladım ve diziyi sabaha kadar izledim.

Twitter'da hiçbir bilgi yok dizi hakkında. Yalnızca psikolojik gerilim-gizem türünde bir dizi olduğunu biliyorum ki bu türdeki sinemalara bayılırım.


Dizinin başrol oyuncusu, Halka filminden tanıdığımız Naomi Watts. Bu ufak dizide gayet başarılı bir performans sergiliyor.

Öncelikle dizide yaşanan olaylar bütünüyle gerçek hayata dayanıyor. Dizinin çekileceği 2018'de duyuruldu ve yaşanan olaylar tekrar gün yüzüne çıktı, dünyanın dört bir yanından farklı dedektiflerce yeni teoriler üretildi. Fakat bir sonuca ulaşılamadı. Yalnızca bazı karışıklıklara sebep oldu.


Şöyle ki iki çocuklu mutlu bir aile; büyük, eski, muhteşem bir yapısı olan bir malikaneye taşınıyorlar. Ev sahiden fazla büyük, üç dört katlı. Dört kişilik aile için bile fazla büyük ve arazinin genişliği muazzam. Tam anlamıyla huzur bulacağınız, şehre hem yakın hem uzak bir ev.

Yüklü bir miktar para ödüyor adam eve. Bu uğurda varını yoğunu eve yatırıyor.


Evle ilgili dikkatimizi çeken ilk şey komşular. Bu tip gerilim-psikoloji filmlerinde öncelikle komşular dikkat çeker fakat onlardan bir sonuç çıkmaz çünkü amaç izleyiciyi germektir. Bizim, "Komşular ne tuhaf, manyak mı ne bunlar" dememiz isteniyor. Nitekim öyle. Garip bir karı koca, garip kardeşler... Bir şekilde uzaklaşıyoruz onlardan.

Esas mesele şu: Aileye, Gözcü adında birinden tuhaf mektuplar gelmeye başlıyor. Bu mektuplar tehdit içerikli ama olan bir şey de yok. Aile, devamlı gözlendiğini hissediyor ve dizi boyunca Gözcü'nün kim olduğunu bulmaya çalışıyoruz. Kesin şu, kesin bu gibi tahminlerimiz de oluyor diziyi izlerken ama hiçbirinin olmadığını fark ediyoruz.


Aslında yaşanan olayın aslı bu denli ciddi ya da abartılı değilmiş. Bu anlamda evin civarlarında yaşayan insanlar durumdan biraz rahatsız olmuş bu diziden sonra.


Dizinin korkutucu ve ilginç bir yanı; özünde her yerde, herkes tarafından arzulanan temel güvenlik duygusu: kendi evinde güvende olmak. Gözcü, ABD'nin New Jersey eyaletinin Westfield şehrindeki 657 Boulevard'da, Broaddus ailesini duyabiliyor ve görebiliyor gibiydi, herhangi bir gizlilik veya rahatlık duygusu söz konusu değildi. Bu, özellikle şu an için, izleyen için oldukça huzursuz edici bir durum. Üstelik polisin tavırları ayrıyeten rahatsız edici.

Ayrıca kan yoktu, ani korkular yoktu, somut tehditler yoktu. Sadece tuhaf, tekinsiz bir dille "genç kan" ve "açgözlülük" hakkında konuşan ürkütücü mektuplar vardı. Bu belirsiz, soyut kötü bir şeyi sezme hali; psikolojik işkence ve sürekli korku anlamına geliyor.

Mektupları yazan kimdi? Neden yazıyordu? Şaka mı yapıyordu? İçeride miydi? Neredeydi? Bu gece, tehditlerini fiziksel eyleme geçirip aileye zarar verdiği gece olabilir miydi? Bu sorularla zihnimizi meşgul ederken biz, mektupları kimin yazdığını da bulmaya çalışıyoruz. Aslında izleyiciyi huzursuz eden çok nokta kullanmış yönetmen dizide. Yani durumun kendisi yeterince gerici ama yönetmenimiz yetinmemiş bununla ve dozu arttırmış.

Evin babası kahramanımız bu mesele ile o kadar çok kafa yoruyordu ki ben izlerken çok gerildim. Olaylar dışında adam rahatsız etti beni. İlmek ilmek neredeyse delirdiğine şahit olduk çünkü. Üstelik tam son anda rahatlayacağız derken başa döndük.

İşin bütünüyle en kötü yanı, olayın hala çözülememiş olması. Başlı başına büyük bir gizem bu ve diziyi bitirdikten sonra pat diye ortada kalıyorsunuz. Dizi esnasında adamın ruh haline bürünüyorsunuz çünkü. Kim ulan bu, yeter diyorsunuz. Ama yok. Mektupları kimin yazdığı resmen bulunamamış.

Adam evin her yerine kamera yerleştiriyor. Evin dışında neden kamera yok? Baksınlar mektubu koyan kim diye. Ona hiç bakmadılar mesela, bu çok ilginç bir durum.


Mektubu yazan her kimse, o eve taşınan herkese yapıyor bunu. Etraftaki komşulara da gelmiş mektuplar. O civardaki çoğu eve. Ama en kötüleri o eve...


Gizemin çözülmesini gerçekten isterdim. Bu şekilde elbette daha etkileyici olmuş ama diziyi rüyamda iki kere gördüm izledikten sonra. Dizi şeklinde de değildi. Ruhumu öyle huzursuz etmiş ki bilinçaltıma girmiş. Sebebinin bu olduğunu sonradan anladım yani.

Gizem türünde oldukça başarılı, sadece biraz abartmışlar dozu, o kadar.

Bu türde film ve dizileri sevenler için kesinlikle tavsiye ediyorum. Beğeneceğinize eminim.