Ne kuş tüylerine düşler bağlayıp bir özgürlük yaratmak bulutların üstünde
Ne uçurtmalar kaçırmak gelmiyor elimden bile isteye
Gelmiyor senle bir suç var etmek diz boyu yokluklarda
İmkanlar boğuyor varlığını boğazıma dizilip
Süzülüyor bir asırdan birkaç damla üzüntü
Elim elime değmiyor geçtim ellerini
Dilimde sen dilim dilim, yanaşmıyor kelimeler bir cümle doğurmaya
Kopan tesbih taneleri kalıyor düştüğüyle
Şimdi şefkatten çok uzak bin yıllık derviş ellerinin taşları okşayan parmakları
Darağacına urgan olmak düşüyor payına
Tanesiz tüm iplerin ve annesiz çocukların
Ferman sormuyor cellatları düşlerin
Bir ömür boyu ölüyoruz doyasıya
Ve düşmeyin demiyor içlerin üşüyüşleri
Bir büyüyüştür gidiyor gidişler günbegün
Yeni ayrılıklar doğuyor limansız şehirlerin teknesiz yerlerine
Hem denizler dolusu
Ve yalnız ve tek nesiz kaldığımızın gerçekliği can veriyor doğumhanelerde
Yaşıyor ve yaşıyoruz ölesiye