damlasına hasretim yağmurun

ruhumda oynaşan katran rengi bulutun

kadehinde kan duruyor

Bâki'den bir beyit gibi


bir yudum alsam belki sarhoşum

bir yudum alsam İstanbul'um belki

yedi tepenin her birine

birer birer sorun

bir yudum alsam hür kalacak ruhum


damlasına hasretim yağmurun

bir damla düşmezse gökten

beni bağrımdan vurun

ölümü İstanbul'da yuyun


hayat

hamallığını yaptığım

günahlar kadar ağır omzumda

sırtımı yasladığım taş gibi yorgun

bir altıpatlarım olsa

altı kurşun barut olur

altı kez kendimi vururdum

son tepeyi alır ayaklarım altına

belki şehadet yankılar dudaklarımda

zelzele olurdum


gökdelenlerde şarap sunan saki

bir rüya sarhoşluğu dolduradursun

şişesine kâğıttan gemi olurdum