Bir küçük bilinmezlik meselesi.

Yalnızlık.

Ya da kalabalık.

Sahiplenilesi ve bir o kadar hürriyet savaşındayken.

Kendinden başka kimseye ihtiyaç duymuyorken

Varoluşsal faaliyetler mecburiyetine katlanmak.

Dışardan bakınca alelade gözükür adem

Savunmasız sanırsın.

Elini uzatsan dokunacaksın.

Seninle konuşurken hangi yöne bakıyorsun?

Velev ki herşeyi konuştun ve anladın.

Peki sarı konak…

Kafanı en son çevirip geriye baktığında

Konuştukların kadar konuşamadıklarının heyulası

Hayır üzülmüyorsun bu muhakkak.

Eksik kaldı bitmedi…

Ya susup ya konuşup konuşamadıkların.

Ve bir harita.

Geri kalanını ben olmasam da tamamla.

İçi neyse dışı da o olan camla

Benim kurduğum dünya olmasa da

Sen de bilirim kurarsın bir hülya.

Velhasıl insan iyidir.

Beyninin içinde tepişen kurtçukların haylazlığına tahammülünü zorlasa da

Ne bir eksik ne bir fazla…

Dönüp arkaya birden fazla bakıyorsa

İnsandan fazladır sana…