Bu yaşamın dayattıklarına karşı artık direncim kalmamıştı, sanki bütün dayatılan yargısal olgular sırtıma bir yük; sanki bir nefes ümitsizlikti. Ne yapacağımı bilmiyordum, karamsarlığın kararlılığında aydınlığa erişemiyordum. Sadece nefes almak lütufmuşcasına bir nefes alıp yaşamaya devam ediyordum.