Artık yorulma vakti 

Güneşe doğru borcumuz var 

Ben zamanımdan yedim nasılsa 

Biraz güneş yudumladım içime 

Doğmamış duygularımı ısıtsın diye 

Ve aylardan temmuz 

Bir ölü götürülüyor mezarlığa 

Ayak ucumla çıktığım kapının eşiğinden 

Bir yüze rastladım

Benden epeyce uzakta

Kalabalığın içinden 

Daha büyümemiş yaşıma 

Ölümü yetiştiremedim o gün