Bir otobüs yolculuğundayım. Yaşam zamanla birlikte akıp gidiyor...

İstanbul'un koca binaları, biraz yeşillikler arasında trafikte bekleyen bir otobüs ve içinde bulunan yolcular...

Yol kenarında bir teyze bekliyor, su satıyor. Otobüs şoförü insanlığını konuşturup para veriyor teyzeye. Otobüste suyun olduğunu söylüyor ve devam ediyoruz yolculuğa.

Hayatın akışı bir yolculuk ve insanlar kendilerine yetmeye çalışıyor bu yolculukta...

Otogara giriyor otobüs. Otogarda dikkatimi el arabası ile valiz taşıyan adam çekiyor. Adamın söylediği dokunuyor duygularıma.

"Kadermiş kader kim biz kim. Biz hamalız."

Bazen insan düzeni böyle yolculuklarda anlıyor. Kaderin ne olduğunu, kendine yetmeye çalışmanın ne olduğunu, yılların emekleriyle bir şey olamamanın ne olduğunu böyle görerek, duyarak anlıyor. Birbirimizi görmenin önemli olduğunu o yolculukta anladım, bir şeylerin değişmesi için şartımız bir insan olarak karşımızdaki insanı anlamak olmalı.

Bir otobüs yolculuğunun bana verdiği ders buydu...