"Benim için bu masanın altı kâfi. Daha önce nerelerde kaldığımı bir bilseniz."


TiyatrolarTv'den Hakan Emre Ünal'ın yazıp oynadığı "Trom" oyununu izledim. Çok güzeldi. Oyun, Roland Topor'un "Masanın Altında" eserinin serbest uyarlaması. (Serbest uyarlama demeyip yeni bir eser olarak görebiliriz bence Trom'u. Masanın Altında eserini aşmış çünkü.)


Trom, bir oyuncunun "Masanın Altında" metnini nasıl anlatmak istediğini işliyor. Hakan Emre Ünal aynı anda birçok oyuncuyu oynuyor. Bir masanın altında kiracı olarak yaşayan göçmen ve ayakkabı tamircisi Dragomir'i oynuyor. Masanın sahibi ve kendisi de kiracı olan çevirmen Florance, Gritzka, Raymonde ve Marc oynadığı rollerden sadece birkaçı. Makaralarla, değnekle, yün hırkalarla; kimi zaman elleriyle, kimi zaman ayaklarıyla oynuyor Hakan Emre Ünal.


"Her şeye yeniden başlasam doğrudan mezardayım."


İlk olarak Trom'u izleyip sonra "Masanın Altında" metnini okuyunca Trom'u çok daha beğendim. Çünkü metinde yalnızca ismi geçen (o da bir cümlecik) Bayan Pitik, Moloch Baba, Zornlar, Markus ailesinin her birine bir geçmiş verilmiş ve hikâyeye dahil edilmişler.


"Çok zor günler gördüm ama hepsini bir köşeye sakladım. Yerim yurdum belli ama göçmendir benim adım."


Oyuncunun yavaş yavaş Dragomir'i içleştirmesi, onun gibi Florance'a aşık olması ve o umutsuz hüzünlü son. Bir küçük bavula sığan hayatların hikâyesi benim gözümde Trom. O bavula sığdılar çünkü onlar küçük insanların hayatları.


"Sessiz bir tebessümdür Trom."




Yazar: Abdullah Furkan Doğan