Bir yaz sabahı açtım gözlerimi

Açık penceremde bir kelebek

Dokunmak istedim, uzaklaştı

Ama kaçmadı

Giyindim hemen

Çıktım dışarı, camıma geldim

İşte oradaydı, kim bilir üşümüş

Isıtan güneşin tadına varıyor

Yorulmuş belki, yollar uzun

Bir nefesçik dinleneyim diyor

Yaraları da vardır belki, tarih bilir

'Birazcık iyileşeyim, devam ederim' diyor


Yaklaştım bir adım daha, iki adım geriliyor

Düştüm peşine, ne de olsa

Uzaklaşıyor ama kaçmıyor

Dere bayır gezdik, türlü sohbetler ettik

Uzaktan haliyle, ürkütmeden

Meğer neler yaşamış, neler görmüş

Isındı kanım, başladım sevmeye

İçimden tabii, korkutmadan


Az gittik uz gittik

Ben arkada, o önde

Bir pusula gibi yol gösteriyor

Azıcık yaklaşayım diyorum

Koluma konsun

Teninde solsun tenim

Bir damla koku, iki kadeh şarap olsun

Öyle güzelsin ki yolun hep hayrolsun


İşte konuyor elime

Tam avucumun ortasına

'Ama avucun hep açık kalsın' diyor

'Kapatırsan ruhum daralır

'Oysa ben hep gitmek isterim

Yol nereye götürürse'


'Peki' diyorum,

Yüzümde gülücük, avucumda cennet, ilerliyoruz

Korkuyorum yalnız, 'ya çabuk giderse'

'Aslında hiç mi gitmese?'

İşte başladım sahiplenmeye

Bir başkasını 'ben' bilmeye

Avucum her an açık yalnız

Nasıl da tedirginim, 'incitirim' diye


Çok gittik, gün batıyor

Tüh, insan yanına bir ışık alır

Bazen bir kibrit en çok yanana şarttır

Çöküyor karanlık geceye

İçime ise türlü distopyalar

Öylesine yalnız kalacağım ki bu rüya bitince

Görünmez kalabalıkların içinde


Bir ağacın dibine devriliyoruz, yorulduk

'Sabah olsun, yolumuzu buluruz'

Sabah oldu, kendimi yalnız buldum

Gitmiş işte, bir vedayı bile esirgeyerek

Üşüdüm yaz ortasında, titredim hatta

Bir damla yaş gözümde,

Bir milyar damla yaş içimde


'Asla kapama avcunu', demişti

'Hep gitmek isterim', demişti

Ama yine de yıkılıyor insan

Duymak ateşse, yaşamak cehennem

Asla yeterince hazırlıklı olamıyor insan


İlk değilsin giden içimden ama

İlk ve teksin giderken içimi de götüren

Hoşça kal özgür kelebek

Hoşça kal bana penceremi sevdiren!