Amistad
Hiçbir şey insanın özgürlüğünden değerli olamaz. Irkçılığın, köleliğin, zulmün, ölümün, ihanetin, kanın, gözyaşının, açlığın, haykırışın, aşağılamanın, işkencenin ve hukuk ihlalinin baş gösterdiği, entrikaların eksik olmadığı gerçek bir hikayenin filme uyarlanmasıdır Amistad.
Her hukukçunun ve sinemaseverin izlemesi gereken; insanlık, eşitlik, özgürlük ve hukuk adına en iyi yapımlardan biri.
İspanyol köle nakliye gemisi olan La Amistad, Afrika’dan almış olduğu köleleri Amerika’ya götürürken yolda köleler isyan edip gemiyi ele geçirmekteler ve mürettebatın çoğunu öldürmektedirler. Konusu gerçekte yaşanmış bir olaya dayanan filmde, 1830 yıllarının ABD’sinde sanayileşme yanlısı kölelik karşıtları ile güneyli toprak sahiplerinden oluşmakta olan kölelik yanlıları arasında hızla yükselen ve ilerleyen senelerde Amerikan İç Savaşı’na yol açacak olan gerginliği anlatan bir filmdir.
Yaşanmış gerçeklerden yola çıkan ve etkileyici sahneleriyle izleyiciyi ekrana kilitleyen bir Steven Spielberg filmi…
İspanyol köle nakliye gemisi La Amistad (İspanyolca arkadaşlık anlamına gelmektedir) Afrika’dan aldığı köleleri Amerika kıtasına götürürken yolda köleler isyan edip gemiyi ele geçirirler ve gemideki mürettebatın çoğunu da öldürürler. Geminin İspanyol seyir memuru onlara oyun oynar ve tek istekleri anavatanları olan Afrika’ya gitmek olan zorla köle edilmiş zencileri Amerika’ya doğru götürürler ve karşılaştıkları Amerikan deniz gemisi tarafından tekrar ele geçirilip esir alınarak Amerika’da gemi mürettebatını öldürmekten mahkemeye çıkarılırlar. Özgürlüğümüzü verin, ait olduğumuz yere gidelim, diyen siyahilerin yakayı ele verip mahkemeye çıktıktan sonraki tek dertleri en doğal hakları olan özgürlüklerini kazanmaktır.
Amerika’da köle düzenini savunan ve buna karşı çıkan eyaletler arası tartışmaların yoğunlaştığı o günlerde bu davanın kamu oyunda duyulması halk arasında büyük ilgi uyandırır ve dava ülke gündeminde çok önemli bir yer tutar. Köylerinden silah zoruyla kaçırılıp köle olarak satılmak üzere Amerika’ya getirilmekte olan gençlerin hikayeleri hem mahkemede hem de halk arasında yoğun bir şekilde tartışılır. Filmi izlerken çoğu zaman kendinizi siyahi insanların yerine koyup ekrana kilitleneceksiniz ve çoğu zaman haksızlıklar karşısında öfke patlaması yaşayacaksınız.
Filmin sonunda özgürlüğün ne denli büyük bir nimet olduğunu, hukukun eninde sonunda haklıyı ortaya çıkardığını ve üstüne basa basa tecelli ettiğini görüyoruz. Filmin aslında günümüzde de bir olaylar bütününü, bizlerin bilinçlenmesi ve ibret alması gerektiğini en ince ayrıntısıyla belirtiyor.
Film, yönetmenin diğer başyapıtı; Schindler List'e benzerliğiyle dikkat çeker, fakat Schindler List kadar göklere çıkartılıp esamesinin okunmaması ayrı bir tartışma konusu. Ayrıca yönetmen Spielberg'e bir parantez açacak olursak; filmlerinde misyonerlik havası sezinlemek olası bir durum. Zira bir çok filminde olduğu gibi bu filminde de dini yönünün ve tarihi ABD başkanlarını zikretmesinin, bu durumu; dolaylı olarak, yorumlamamıza yol açar. Son olarak; teknik ve konu anlamından bu filmin başarılı hatta bir başyapıt olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Kaynakça:
Sezer BAYDAR
2021-05-17T23:52:58+03:00Teşekkür ederim Esra .) Haklısınız, böylesi bir zamanda izlenmesi gereken bir yapım..