Telefonundan gelen bildirim sesiyle gözlerini günbatımı manzarasından ayıran Hakan için bu ses kötü bir anı gibiydi. Geride kalan beş yılın içinden geçip gittiğinde orada, en uzakta bulduğu şey onuna ilgili olan ilk anısıydı. Onun Hakan’ı takip etmesinden dolayı gelen bildirimle beraber onunla ilk kez tanışmıştı.

Tanışma hikayelerinin başka bir ihtimali kalmadığı zamanlarda Sevil’in Hakan’ı takip etmesi sonrasında tanışmışlardı. Hakan kendisini takip eden Sevil’in profilini görüntülemesi sonrası onu takip almıştı. Paylaşılan bir hikâyeye verilen cevabın ardından aralarındaki konuşma hızla başlamış, kısa süre sonra buluşma planlarına kadar iletişimleri ilerlemişti. Kısa bir zamanın geçmesinin ardından da sevgili olmuşlardı. Bu ilişki ilk andan itibaren ne olduğunu anlamadan sadece birine sarılma ihtiyacından doğan bir ilişkiydi ve Hakan’ın tek istediği bu sefer yaşanan şeyin öncekiler gibi olmamasıydı. Ki bu nedenle aynı hataları tekrarlamamak adına kendi gibi olmaktan feragat edip denememekten çekinmemişti.

En zor kararlar en kolay verilenlerdi. Pandemi dönemindeki yalnızlığından sonra ilk kez birine sarılmayı özlemişken Sevil ona her şekilde iyi gelmişti. Kendisinin aksine dışa dönük, sürekli eğleneceği bir şeyler bulan ve kendisini eğlendirebilen ender insanlardan biriydi. Geçen birkaç ayla beraber Sevil, Hakan’ın o çok sevdiği deri ceketiyle aynı değerde ve gereklilikte olmuş, her şey değişmişti.

Hayat büyük bir salgına, milyonlarca insanın ölümüne rağmen eski akışına dönerken Hakan’ın da İstanbul’a dönme zamanı gelip çatmıştı. Bir baharı ve yazı kapsayan bu aşkın hayatının geri kalanına yayılması için hızlı bir karar almıştı. Bu nedenle birlikte yaşamayı teklif eden Hakan oldu. İstanbul’daki evi ikisi için yeterli olmayacağından onunla kalabilecekleri evi onsuz bulsa da o evin duvarlarını beraber boyadılar. Beraber mutfağa girip yemek yaptıkları gibi bazı günler deli gibi içip sarhoş olmaktan da kahkaha atmaktan da asla çekinmediler. İkisi birlikte yaptıkları her şeyden keyif alıyorlardı ve bu her şeyi olduğundan da doğru gösteriyordu. Hakan sonunda kendi için doğru olan insanı da hikayesinin devamını bulduğuna da inanıyordu. Aşk hayatında dönüp durduğu o döngüyü kırıp atmış, belki de o geçmişin zincirlerinden kurtulmuştu. Ve her şey her zaman olduğundan daha iyi bir hale, hayatı devam etmesi gerektiğine inandığı şekle bürünüyordu.

Hakan konservatuar mezunu bir oyuncuydu. Zamanının çoğunu olduğu gibi hayatının büyük bir kısmını da tiyatro kaplamıştı. Zaman içinde tiyatro kadar televizyon ve sinema işlerinde de geçinebilmek için bulunmuştu. Çoğu zaman hikâyeyi destekleyici roller ona verilirken bundan şikayetçi olacak biri de o mantık da biri de değildi. Şan, şöhret ya da popülerlik herhangi bir zaman ona hitap edebilen kavramlar olmamıştı. Ama pandemi döneminde yayınlanan bir işiyle beraber tanınırlığı da popülaritesi de artmıştı. Ki o günden sonra gelen yeni projeler onun yerini de rollerini de değiştirmişti. Kenardan ışığın altına yürürken olandan da ne hoşnut ne de mutsuz bir hali vardı. Akışa uymayı seçip zamanı geçiriyordu.

Daha fazla senaryo okumak, çalışmak Hakan için yeni bir akış ve düzen yaratmıştı. Zamanında umursamadığı bir şeyin gözüne batacağını düşünmemişti. Sevil’in kendisine olan sevgisinin ardında bir hırs olabileceğini tahmin edememişti. Evlenmeleri, çocuklarının olması ve oğulları Cem’in doğup bir yaşına girmesi gerçekleşene kadar gözünün gördüğü, aklının fark ettiği hiçbir şey yoktu. Ama o gün, o parti inandığı bir hayali yıkmış, sorunsuz olduğunu düşündüğü hayatı beklemediği bir anda ansızın paramparça olmuştu.

Sevil’in kendisini sevmediğini ondan duyuşu gerçekleri fark edişinin üzerinden uzun bir zaman geçmeden yaşanmıştı. Ki bu kadar açık olmasının ardında onun hayatında yeni birinin olması olduğu gerçeği de vardı. Sevil Hakan’ı sadece ‘bir gün’ için sevmişti. Onun sevgilisi olursa insanların dikkatini daha kolay çekeceğini düşünmüştü. Hakan onun için her zaman bir proje olmuş ve son kerteye kadar da planları bozulmamıştı. Onunla tanışmayı, sevgili olmayı, kısa bir süre sonra birlikte yaşamayı ve en sonunda da evlenmeyi başarmıştı. Bu başarıyla beraber kendi takipçi sayısını arttırmış, kendisine bir alan yaratmıştı. Instagram’da gelen takipçilerinin rüzgarıyla bir Youtube kanalı açmış ve kendisinden gelmeyen popülerliği ona uzun zamanlar boyu isteyip elde edemediğini vermişti. Ve artık Hakan’a ihtiyaç duymuyordu.

Hakan oğullarının ilk doğum gününde Sevil’in kendisi ve oğlu ile olmaktan ziyade Instagram paylaşımı yapması, Youtube’daki kanalı için çekilen videoyla ilgilenmesi ve kendisi gibi sosyal medyada iş yapan insanlarla ilgilendiğini görünce gerçeği fark etmeye başlamıştı. Onun için tek önem taşıyan fotoğraflarda nasıl göründükleri iken Hakan için son yaklaşıyordu. Yıllar evvel pandemide eve kapandıkları o zamandan daha yalnız hissederken zaman ona hiçbir şey katmamış, aksine ondan sandığından daha fazla şey almıştı. Kalabalığın içinde yalnız olduğu gerçeği kafasına bir taş gibi düşüp onu yere sererken Hakan o yerden kalkamamıştı.

Yaşanan onca şeyden ve geride kalan zamanlardan sonra o bildirim sesini duymak sessizliğin ve huzurun içindeyken canını sıkmıştı. Batan güneş gecenin karanlığını beraberinde getirirken oğlunu görmek istediğini düşündü. Kötü bir hikâyeden kendisine kalan en iyi şeye sarılmanın ona iyi geldiğinin farkındaydı. Bildirim sesinden sonra eline dahi almadığı telefonu masanın üzerinden alıp oğlunu aramaya karar verdi. Ve düşen bildirimi, bir yeni takipçiyi, görmezden gelip kalbini asla kırmayacak olana sarıldı.