o beni biliyor

böyle durgun duruşumdan

her an parlayacak bir volkan gibi

yanı başımda gizlerken ecelimi

yorganımı çekip alışımdan

o beni biliyor

ruhum ne kadar aç sevmeye sevilmeye


sormuyor göğsümde eriyen havı

halbuki bir zaman okşardı ordan

göz göze gelmiyoruz çoğu

alıp başını gidiyor tekinsiz saatlerde

beynimin nöronları ne hissiz bilse

bir çay dökse içerim

ne zaman beni görse


pırıl pırıl gece bak

desem

kalkıp gidiyor karşı sahile

o deniz daha mı sığ

o deniz daha mı acı

acıya sığınıyor gibi yaşıyor

beni görmediğinde


usul usul itiyoruz birbirimizi

toprağa

karayemiş gibi ketum

bahçedeki erik gibi kükrek bakıyoruz

boş bulunup bazen

seviyoruz kapıdaki akşamsefalarını


sonsuz bakış sonsuz arzu

bilinsin ister koynundaki sır

gizemli gülüşünden anlarım onu

sedefli çehresinde yıllanmış çizikler

nar yanaklarında kırmızı düşler

ile yanı başımda şimdi

o kadar yakın ki

gitmek bile istemez kalbim

o yokken


va