Uyansaydık 

aklı ve kalbi yerinden çıkaran bir sabaha

düşünceye direniş katsaydık biraz olsun

aşka ve hayata yeni bir anlam icat edip,

yan yana iki uçurum olmaktan kurtulsaydık

durup bir aşkın hakikat diye atan nabzında

bütün cennet vaatlerinden yüz çevirseydik 


fakat biliriz ki artık;

kısık gözlerimiz yetersiz bir kıvılcımdır,

ateşe vermek için dünya ve nice kalıbını 

sana inanıyorum, sıyırsalar da beni akıldan 

inancım; yıkıntı ve enkaza haykırmaktır 


yüksek sesli bir cinnettir dünyayı karışlayan 

her bucağında seninle kovulup yaftalanan biz 

dur durak bilmeden ve aşkla tozuyarak

savaşmak üzere binlerce kez ölümle bilenmişiz 


insan olabilmek için yaptığımız bir gezintiydi 

umursamaz oluncaya dek süren

derman bırakmayanı soruşturmak için,

hâlâ üzerimizden dökülen düşlerden ayrılsaydık

bilgeliğin sevgisi ve seninle yeni bir düzen...

dönüp başa uyusaydık 


"birbirimizden geçseydi arandığımız yollar. 

demirleseydik gözlerimizi aynı sabahlara,

bütün bu kavramlardan uzak 

her şey bize biraz rüya katsaydı"