Bitirmişken yüzyılı
Son satırına kadar
Ruhumdan
Hücreme kadar
Can çekişiyor varlığım
Susuz geçen üç günüm
Yemeğim zaten düşünmek,
Ne amansız çöküş
Ne bitmez kaotik..
Bencil, hastalıklı, fani
İnsanlığa inat
Keşiflerin unutulduğu
Sevmenin arkeoloji ile bulunduğu
Güneşin kürtajla doğduğu bir sabah
Dudağındaki nemi tadınca
Fark ettim yaşadığımı
Ve vallahi
Yok sayıldı olasılıklar
Ki zaten muhtaç değildim
Atoma, fiziğe masallara
Ayaklarımda afrikalı terlik,
Sırtımda eskimo kaban,
Ne hissedersem oydu dünya
On iki deste saydım yüreğimi,
Bir bana on sana
Biri kararsız şüphe
O kadar küçük dudakta
Tanrı bahçesini bahşetmişti bana
Ki zaten yapmıyor değildim
Beş parmak şerbete daldırıp,
Tatlı tatlı işkencelerle
Konuşturmayı bendeki seni
Çünkü bahçemde yoktu şu,
O, bu, biz
Köylü, soylu, şansölye
Kırk dereden onur
Veya full demir şövalye
Ya zaten olmazdı
Olasılık dışı olasılık
Dedim ya tanrı vermişti bahçesini,
Hepsi içinde
Amini, katoliği, budası
Bize sadece sevmek kalmıştı.
Bitirmişken yüzyılı