acıyı yüreğinde taşıyanlar,

yüklerini acıyla yaşayanlar.

onlardan birinin sıkıcı hikayesidir bu.


çarpıcılık mı bekliyordunuz?

hatırlıyorum, etkilenmek istiyordunuz.

duyulma çabanız sizi sularda bırakmış,

bağırarak surlarda, duymak istiyordunuz.


yürüdüğü yolu zaferle taçlandıramayanlar,

ellerini ısıtıyorlar, kutlamanın meşalesinde.

her sopanın da, kendine has tadı var.

sizin meskenler hayatın meşakkatlisinde.


hamuruna leke karışmış yediğim,

ellerim döktüğü kanla bulanmış.

her bir mısrada ayrı bir kırıklığın cesedi,

kalemim ıslak, intikamla yıkanmış.


bak da tanı, iyi bil düşmanını.

gülümser sana su birikintisi,

veyahut pencere camından.

söz ki ahım, bıraktım bedduamı.

sıcaklarda rüzgar esintisi,

kapıda harcanan hayatımdan.


ne ara anlattın da ne ara bitti,

masalı kötü, kendisi şeytan bu adamın.

dili ve gözleri mesaj verdi,

belki bir gün kalemini kırarım.

bezmişlerde gezmiş biri,

arada sırada haber sorarım.

kötü cadı düşmanı prensesin,

layık olursa onu da yazarım.