Fransız sosyolog Pierre Bourdieu, alan kavramına ontolojik olarak toplumda farklılaşmış kurum ve kesimleri alan ve alt alanlar olarak ele almaktadır. Toplum, insanlar arası ilişkiler yani ‘’toplumsal ilişkisellik’’ ile var olmaktadır. İnsanlar, aile alanı, okul alanı, müzik alanı, sanat alanı gibi alanlarda ilişkiler kurarak toplumsallaşırlar. Düşünüre göre gerçeklik, ilişkiselliktir. Bourdieu alan kavramını, oyun kavramı ile açıklamaktadır. Eğer oyuna ilgi duyulursa, o oyunun içine girilmektedir. İnsanların sahip oldukları sermaye ile ilgi duyulan bir oyunun içine, o sermayeyi kullanarak girmeleri demek, oyunun bazı kuralları olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda oyunda rekabet hakimdir. Oyuna rekabet etmek amacıyla, alana yatırım yaparak girilmektedir. Eğitim, sanat, ekonomik, sosyal vb. sermayeler alan içine girmek için gerekmekte ve birleştikleri takdirde, alanın içindeki diğer bireylerle rekabet gerçekleşmektedir. Oyunda sermayenin miktarına göre kurallar belirlenmektedir. Örneğin sermayesi az olanlar oyunun kurallarını kendi lehine çevirmek isterken, sermayesi fazla olanlar kuralları (statükoyu) korumak istemektedir. Alan ve sermaye arasında etkileşimsel bir süreç mevcuttur. Bir alanın nasıl bir alan olduğu, o alan için gereken sermaye ile belirlenmektedir. Sermayenin ne olduğunu bilmek için ise alanın gerektirdiği ilişkileri anlamak gerekmektedir. Bourdieu ekonomik, eğitim, kültürel, sosyal, siyasal ve simgesel sermaye çeşitlerinden bahsetmektedir. Örneğin kültürel sermaye, aileden gelen görgü, bilgi, duruş vb. gibi şeyler olabilmektedir. Gidilen okul veya diploma kültürel sermayenin bir göstergesidir. Örneğin, aynı köyden bir okula gelen öğrencilerin sosyal sermayeleri benzer olduğu için, örgütlenebilecek veya çeteleşebileceklerdir. Bir iş kurmak isteniyor ise sadece ekonomik sermaye değil, aynı zamanda sosyal sermaye de önem kazanmaktadır. Çünkü birey sosyal sermayesi sayesinde tanıdığı insanları seferber edebilecek, daha kısa sürede iş kurabilecektir. Simgesel sermaye dendiği zaman saygınlık, bir başkasının gözünde ifade edilen anlam ve değer vb. gibi durumlar örnek verilebilmektedir. Bir kasaba veya köye gittiğiniz zaman o bölgenin saygı duyulan, sözü geçen bireyi hemen göze çarpmaktadır. İşte böyle bir bağlamda birey, çok düşük bütçeli bile olsa gördüğü değer sebebiyle simgesel bir sermayeye sahiptir. Tüm diğer sermayeler arasındaki ilişkiselliği değiştirebilecek sermaye türü ise, siyasal sermayedir. Çünkü devlet sadece fiziksel şiddet araçlarının tekelini elinde tutan bir örgütlenme değil, neyin meşru, neyin yasadışı olduğunu belirleyen sermayeye sahip olan yapıdır. Alan, oyun ve sermayenin ötesinde bir ‘’habitus’’ kavramından söz etmek gerekmektedir. Bourdieu habitus kavramını, toplumsallaşmış öznellik olarak kullanmaktadır. Bir nevi insanın failliği anlamına gelen bu kavram, bireyin bir alanda sermayesiyle eyleme geçebilmesi için ailesinden veya daha önceden kazandığı, geliştirdiği tüm yatkınlıklar bütününü ifade etmektedir. Bir anlamda nesnel dünyanın öznel halini ifade eden habitus, insanın sosyalleşerek dış dünyaya kazandırdığı ve yine dış dünyayı anlamasını sağlayan bir ifadedir. Örneğin bir alanda başarılı olup olunamayacağını habitus belirlemektedir. Buna örnek Bourdieu, dil habitusundan bahsetmekte ve konuşmanın simgesel bir şiddet olduğunu ifade etmektedir. İnsan ilişkilerinde dili kullanma biçimi, dili kullanan bireyin hangi sosyal sınıfa ait olduğunu ve dolayısıyla habitusunu ortaya koyan bir göstergedir. Örneğin statü sahibi üst sınıf bir yönetici ile işçi sınıfı bir bireyin konuşmasındaki farklılık, habitusun dile yansıması ile anlaşılabilmektedir. Nitekim habitus, bireysel veya toplumsal faillerin dış dünya ile ilgili kazandıkları duygu, his, hareket ve bunları bilmek, aynı zamanda bunlardan hareketle dış dünyayı değiştirmeye yönelmek şeklinde anlaşılabilmektedir.
Kaynaklar:
Bourdieu, P. (2014). Simgesel sermaye ve toplumsal sınıflar. Cogito, 76, 192-204.
Dursun, O. (2018). Toplumu Pierre Bourdieu İle Düşünmek. Global Media Journal TR Edition, 8(16), 68-123.
Naulin, S., & Jourdain, A. (2016). Pierre Bourdieu’nun kuramı ve sosyolojik kullanımları. Çev: Ö. Elitez). İstanbul: İletişim.
PALABIYIK, A. (2011). Pierre Bourdieu Sosyolojisinde “Habitus”,“Sermaye” ve “Alan” Üzerine1. Liberal Düşünce Dergisi, (62), 1-21.
Yazar: Dilara Aydın