"Mutlu olmak başka umutlu olmak başka şeydir. Demem o ki, kadınlarda gördüğüm o umut dolu halden ötürü onlara hiç aşık olamadım. Kimisinden hoşlandım kimisine alıştımsa da; kendimi unuturcasına, bir uçurumdan düşercesine düşmedim, bir ırmağın akışına kapılırcasına kapılmadım hiçbirisine. Ta ki ona dek."

Köprüde Durup Beni Öpmesini Bekleyeceğim ve Kozanın Tereddütü isimli romanlarını okuyup beğendiğim Gözde Kurt'un bu yeni romanının haberini aldığımda bu genç yazardan yeni bir kitap okuyacağım için mutlu oldum.

Komik olmadığını düşündüğü halde komedyen olarak şöhrete kavuştuktan sonra aşık olup oyundan düşen Cihan'ın hikayesi, bende bir romandan çok, oldukça uzun bir öykü okuduğum düşüncesini uyandırdı.
Son sayfayı okuduktan sonra bile içine tam anlamıyla giremediğim hissi veren roman, kendisini terk eden kadını unutamayan Cihan'ın diliyle aktarılıyor.
Kimi satırlarda fantastik bir hale bürünen anlatım beni tüm okuduklarımın Cihan'ın rüyası olabileceği ihtimaline itti. Öyle olmadığını anladığımda ise minik bir hayal kırıklığı yaşadığımı itiraf etmeliyim.
Cihan'ın yazmaya başlaması, üne kavuşması, aşık olması, terk edilmesi, yaşadığı muhitten uzaklaşıp tesadüfen tanıştığı komşusu ile diyalog kurması bana fazlaca aceleye gelmiş ve havada kalmış gibi geldi fakat yazar romanda sadece bir günlük bir sürede olan biteni anlatmayı tercih ettiği için bu tempoyu özellikle seçtiğini düşünüyorum.