Kadın, böyle yürütemiyoruz diyordu. Gözleri ve burnu kızarmıştı. Elleri soğuktan morarmaya başlamıştı. Bu böyle gitmez diye sözlerini yineledi. Yoruldum artık diyerek de sözlerini güçlendirmek istedi. Sözlerini güçlendirmeye çalışırken de kendi gücü iyice tükeniyordu. Kadının sözlerinin bittiğini düşünen erkek söze girdi. Ben yorgun değil miyim zannediyorsun, halime baksana diyerek elleriyle tüm vücudunu gösterdi. Kadından çok farkı yoktu. Onun da elleri morarmaya başlamış. Burnu ve gözleri kızarmıştı. Burnu kadının burnuna göre biraz daha kırmızıydı. Bunun sebebi ise biraz daha büyük bir burna sahip olmasıydı.



Kadın, ben sürekli bir şeyleri yürütmeye uğraşırken kendim yürümeyi unuttum diyerek olduğu yere diz çöktü ve ağlamaya başladı. Üzerini kirletmemek için yere tam olarak oturmamıştı. Bu yüzden bacaklarının uyuşarak daha çok yorulacağını da hesap etmemişti.


Erkek, önce kadının ağlamasına sinirlenerek kendisini haklı çıkarmak için bağırmaya başladı. Ne olursa olsun hemen ağlamaya başlıyorsun, bu senin silahın haline gelmiş dedi. Bu ağlamaların yüzünden susuyorum, alttan alıyorum, haklısın diyorum ama sen daha da ağlayarak haklı olduğum yerde de beni haksız çıkarıyorsun dedi. Ağlamayı bir haklılığın fotoğrafı gibi düşünen erkek soğuk asfalta oturarak ağlamaya başladı. Soğuk vücuduna daha çok işleyecek ve daha yorgun hissedecekti ama o bunu bilmiyordu. İğrenç bir ağlaması vardı. Bağırmaya devam ediyordu. Ne kadar çok konuşursa konuşsun kelime dağarcığı kısıtlı olduğundan neredeyse aynı şeyleri tekrar ediyordu. Halimi görmüyor musun, ben ne haldeyim ya, bi’ baksana durumuma, ben üzülmüyor muyum, ben yorulmadım mı, ben hiçbir şey yapmadım mı diye tekrarlıyordu. Bu sırada kadın sessizce ağlamasını dindirdi. Sessizliğini bozmadan sevgilisinin ne zaman susacağını bekliyordu. Bir süre daha aynı cümleleri dinledi.


Kadın, erkek sustuktan sonra yavaşça ayağa kalktı. Kalktıktan sonra da sevgilisinin kollarından tutarak kaldırmaya çalıştı. Yeter artık, böyle gitmez sakince ve mantıklı bir şekilde düşünelim, dedi. Erkek, ayağa kalkarken ben de istiyorum ama ne yapacağımı bilmiyorum, babam duyarsa beni mahveder diye söylenerek kalktı. Kadın bir anda şaşkınlıkla babanın haberi yok mu, dedi. Sevgilisi ise nasıl diyebilirim ki, izin vermez diye kaçırdım ve fark etmeden dönmemiz lazım, zaman geçiyor dedi. Kadın, ah sevgilim diyerek sevgilisinin başını kollarının arasına aldı. Saçlarını okşadı. Bu yokuş boyunca itemeyiz, arabanın önünü terse çevirelim yokuş aşağı dene şansını eğer olursa hem gerideki petrole kadar durmayız dedi. Erkek bir anda kafasını yuvasından çıkararak sevgilisinin alnından öptü. Neden bunu düşünemediği için de kendisine kızıyordu. Hemen şoför kapısına yanaştı ve arkasına dönerek sevgilim itmeye başla, böyle yürütebiliriz diyordu.