"İşte alandaki sesleri duyuyor musun Selin. Durun yapmayın gözlerimi hissetmiyorum. Elimden kayıp gidecek telefon. Sevgilim sevgilim lütfen durun"


Boylu boyunca mahşer yerini anımsatan meydandaydı. Bugün hakkını aramanın en büyük günlerinden birisiydi. Dünyadaki işçi kardeşlerinin tek günü de böyle acımasız müdahalelere sahne oluyordu. Tüm ülke 2013 te kenetlendiği noktaya bugün varamıyordu. Şişli Tophane Beşiktaş Kadıköy Fatih Üsküdar Tuzla Pendik Gebze Okmeydanı tüm ilçeler Beyoğlu'nda buluşmuş ancak günün sonunda ufacık da olsa zafer elde etmişlerdi. Her yer betonarme yapılarla donatılmışken bu büyük sofrada ufacık bir nefes alanı kalmıştı onlara. Nice yıllar heba olmuştu o günden bugüne nice çocuk doğmuştu 11 yılda sefalete. Nice istifalar,tercihler,soygunlar, yurttan kaçışlar,tadı kaçan ulusal bayramlar,dini bayramlar,emek sömürüsü,kayıplar,mezuniyetler ve en önemlisi de kayıp giden yanarken hayatını kaybedenlerin iş kazasına uğrayıp isimlerinin betonda gömüldüğü kayıplar...


O da kimi üniversite mezunu olmuş diploması bir işe yaramayan milyonlarca gençten biriydi Gezi zamanında. O zamandan bu zamana kimi özel okulda yarı zamanlı öğretmen taksici tabi oradan da sendika üyesi olduğu anlaşılıp kovulunca inşaat işçisi aynı zamanda yarı zamanlı kasiyer bu defa ise patronun küçültme gerekçesiyle işten atılan yine sendikalı ve aynı zamanda yasaklı işçi...


Yine bir iş bulup birkaç ay kendini ve sevgilisi Selini idare ettirmek için Avm'de yemek katı görevlisi olup iş buldum derken bu defa da oy verme günü sandık görevlisi olduğu için üzerine birde yine sendikalı olduğu öğrenilince yine olan olmuştu.


11 yıl sonra ilk defa sokağa çıkıp Taksime yürümek isteyince olan olmuştu. Önce sevgilisine belki hakkını aramak isteyen herkesin orada olduğunu göstermek için arayacak daha sonra sert müdahalelerle kendini yerde baygın bulacaktı.


Sevgilisi Selin koşa koşa yanına yetişmeye çalışınca olan olmuştu. Yanında binlerce insan çember oluşturmuş "AY CARMELA" şarkısını hep bir ağızdan söylerken o da eşlik ediyordu. Meğer gördüğü koca bir rüyadan ibaretmiş sevgilisi ve sendika yürüyüş yapınca işçilerin zam teklifi mecburi olarak kabul edilmiş Taksim Meydanı işçilere açılmış birazdan da Zülfü livaneli o meşhur direniş şarkısını alanda işçilerle birlikte söyleyecekmiş:


"Kırılsa da kanadımız

Asiye çıksa adımız

Duyan duysun

Bilen bilsin Gülüm

Böyledir bizim sevdamız..."


1 Mayıs İşçi ve Emekçi bayramınızı en adil şartların altında kutlanmasını dilerim. Yasaksız bayramlara...