bir yudum tazelik serdim
ayaklarının önüne
temiz bardaklarımı çıkardım
en sandıklı çeyizimden
uydurdum laflarımı
şarabın da ahengine
başlayabiliriz evvelden,
bugünden, ahirden
En Önce
solmuş suratım taşıyor
şu koca güz mevsimini
göç vermeden evvel
düşün de süz menzilini
düş kalk derken özledim
sendeki düz mevzileri
eski fotoğraflar böğün
çevreledi benliğimi
-eski fotoğraflar gelin
çerçeveleyin beni-
Bugün
uyuyamadığım gecelerin
peltek karanlığında
dünya dönerken ben
olan biteni izlerim
ölüm, tüm acıları
kenara bırakmak da olsa
selam ederim zarifçe
taht misali taşlara
Ve Sonra
yıldızların bir alt satırına geçireceğim
eski daktilomun emeklerini
çok perdeli hayatın
basamaklı şiirlerini
haybeye mi yanmıştık
ateşinde hislerin
yorgun karanlıkta fısıldanan
bir de şarkı isterim
ay ışığında dinlenir sesin
ay, ışığında dinlenir senin
bu kaçıncı akıl
sağlığımdır yitirdiğim
kaldı dimağımda bir ad
kaldı damağımda bir tat
ve izlerin
hayaller sallandırdım
bucaksız bahçelerden
olmadı da sığındım
tek bir heceye
olmadı sığamadım
tek bir merceğe
yetişemedim evvele,
bugüne, ahire
astılar kendilerini
yıldızlar geceye
neslihan
2020-06-23T18:53:48+03:00Teşekkür ederim güzel yorumlarınıza :)
Jean Valjean
2020-06-23T10:20:25+03:00Üslubunuzu çok beğendim. Epey güzel bir şiir olmuş. Kaleminize sağlık. Devamını da bekliyor olacağım.