Ne kadar deli edebilirse

Ne kadar ruhumun dikiz aynasından

Gözlerime uzanan yolculuğu bilebilirse

O kadar işte

Bir şiir, o kadar


Ay varlığını belli belirsiz gösterirken

Güneşin ihtişamlı sergileyişi

Bir şeyler zıt

Bir şeyler hep yarım yamalak, öksüzüyüm acılarımın

Koyup koyup gidiyorlar

Alışmışın hali acıya, trajik ki ne trajik

Sormayın


Son trenin kalkış saatini öğrendim

Geç kalmak fısıldanalı ruhuma

Matematik problemi ömrüm

Son trenin kalkış saati + 5 dakika= Çıkış saattim

Eşit değildir çöküş vaktim

Ve serbest zaman


Ben o günlerde, günlerce...

Çocukluğumun ötekileştirilişine ayna tuttum

Ava giderken avlananlar güruhu içinde

Anladım

Anladım, avlanmak yeğdi bin kere de

Anlamak içre hastalığına

Külfetinde boğuldum

Külfetinde bozulmaksızın hallice baldan, boyuna soyuldum